Koronavirüs salgınının herkesin hayatını olumsuz yönden etkilediğini ve etkilemeye de devam ettiğini belirten Doç. Dr. Melis Seray Özden Yıldırım, özellikle bu dönemde çiftlerin daha fazla evde kaldığını o yüzden iletişime dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Yıldırım, “Kişilerin birbirleriyle empati yapamamaları, konuşmak yerine birbirlerine küsmeleri sorunları beraberinde getiriyor. O yüzden sevgiyi söylemekte biraz daha bonkör olmalıyız” dedi.

Pandemi nedeniyle evde uzun süre vakit geçiren çiftler arasında anlaşmazlıklar ortaya çıkmaya başladığını belirten İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Melis Seray Özden Yıldırım, “İletişim problemi nedeniyle sorunlar daha da büyüyor” diye konuştu.

Pandemide en çok çiftler etkilendi

Pandemi dönemine hazırlıksız yakalandığımızı söyleyen Doç. Dr. Melis Seray Özden Yıldırım, “Bu süreçte insanların en çok karşılaştığı durum belirsizlik. Pandemi gerçeğinden en çok etkilenen ise aileler ve çiftler oldu. Pandemi döneminde ikili ilişkilerin birçoğu olumsuz iletişim yüzünden ya ayrılıkla sonuçlandı ya da doğru iletişim teknikleriyle ilişkiler daha da güçlendi. Bu süreci etkileyen en büyük faktör ise kişilerin normal zamanlarda olandan daha fazla süreyle iç içe olması. Çiftlerin aynı ev içerisinde çok uzun süre vakit geçirmesi bazı sorunları ortaya çıkartıyor. Evin içerisinde çiftler birbirleriyle daha uzun süre vakit geçirdikleri zaman eğer aralarında daha önce çözülememiş birtakım sorunlar varsa o sorunlar da gün yüzüne çıkıyor. Bu da çiftler arasında birtakım sürtüşmelere neden oluyor” dedi. Doç. Dr. Melis Seray Özden Yıldırım, “Pandemi döneminin ne zaman biteceği belli değil. Bu sebepten dolayı kişilerde pandeminin ne zaman biteceği ile ilgili kaygılar da var. Pandemi dönemi bireysel olarak psikolojimizi etkilediği için ikili ilişkilerimizi de etkilemeye başlıyor. Çiftler iletişim problemleri yaşıyor. Pandemide dünya genelinde boşanmalar arttı. Kişilerin sürekli aynı evin içerisinde olup ben dili yerine sen dilini kullanmaları, birbirleriyle empati yapamamaları, konuşmak yerine birbirlerine küsmeleri aradaki sorunları derinleştirdi” diye konuştu.

Kendinize ufak alanlar yaratın

Çiftlerin aynı ev içerisinde kendilerine ait bir alan yaratmaları gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Yıldırım, “Çiftler evin fiziksel ortamı el verdiği müddetçe evin içerisinde kendilerine ait tek başına kalabileceği ufak alanlar, kendilerine ait zaman dilimleri yaratmalı. Kişinin kendine ufak alanlar yaratması karşı cinsten sıkıldığı anlamına gelmez. Aynı zamanda ev ofis ortamında çalışan kişilere iş ve özel hayat ayrımı için de zaman çizelgesi yapmayı öneriyorum” ifadelerini kullandı. Sürekli sosyal medyayla ilgilenmenin de çiftler arasında tartışmalara neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yıldırım sözlerine şu şekilde devam etti: “14 Şubat sevgililer günü sevgiyi kutladığımız bir gün. Terapilerimde de en çok çiftler birbirlerine sevgi sözcüğü kullanmamaktan şikayetçi. Çiftler genellikle ‘bana beni sevdiğini hiç söylemiyor’ diyor. O yüzden sevgiyi söylemekte biraz daha bonkör olmalıyız. Partnerimize onu sevdiğimizi söylemeliyiz.”  
Editör: Ömür Ünver