Deodorantların meme kanserine yol açıp açmadığına dair onlarca yıl devam eden tartışma, iki yeni akademik çalışmanın yayınlanması sonrası bilim camiasının gündeminde.

Terlemeyi önleyici deodorantlarda kullanılan alüminyumun, koltuk altlarındaki gözenekleri kapatarak terlemeyi azalttığı herkesçe biliniyor. Ancak alüminyum maddesinin kadınlık hormonu olan östrojeni taklit ederek göğüs reseptörlerine girip girmediği yıllardır araştırma konusuydu. Daha önce yapılan çalışmalar, deodorantlarda kullanılan alüminyumun meme kanserine yol açmadığı yönündeydi. Ancak İngiltere'nin prestijli akademik kurumu Oxford Üniversitesi ile kan hastalıklarını ve kanseri inceleyen İsviçreli kuruluş Grangettes Hematoloji ve Onkoloji Merkezi yaptığı iki çalışmasıyla, deodorantlarda bulunan alüminyum tuzlarının zehirli olduğunu ve meme hücreleri üzerinde kanserojen etki yaptığını duyurdu.

Araştırmalar, İsveçli bilim insanları Andre-Pascal Sappino ve Stefano Mandriota önderliğinde yürütüldü.

"Hücrelerde 'kötü huylu dönüşüme' neden oluyor"

Euronews haberine göre, araştırmacılar hamster hücreleri üzerinde yaptıkları deneylerde, alüminyum tuzlarına maruz kaldıklarında bu hayvanların meme bezlerinin (kadınların göğüslerinde bulunan) bu metali hızla emdiğini gözlemledi. Sonuçlar ayrıca çok daha ilginç bir gerçeği de ortaya çıkardı. Alüminyuma maruz kalan hamsterlerin 24 saat içerisinde hücrelerindeki kromozom yapısında ve sayısında "genomik kararsızlık" ortaya çıktı. Yani DNA yanlış eşleşmelerinin yeteri kadar tamir edilememesi durumu... Bilim insanları "genomik kararsızlık" durumunun kanserojen maddelerin hücrelerde kötü huylu dönüşümlerde görüldüğünü belirterek, kesin bir dille alüminyumun göğüs kanserine neden olduğunu teyit etti.

Dünyanın en çok görülen kanser türü

2020 yılı verilerine göre dünyada yaklaşık 8 milyon kadın, son 5 senelik süre zarfında göğüs kanseriyle mücadele içerisindeydi. Bu da göğüs kanserini "dünyanın en yaygın kanseri" yapıyor. Meme kanseri bulaşıcı değil ve bu hastalığın sebepleri tam olarak bilinmiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO), meme kanseri vakalarının yaklaşık yarısının 40 yaş üstü ve meme kanseri risk faktörü taşımayan kadınlarda görüldüğünü ifade ediyor. Uzmanlar, meme kanseri riskini artıran faktörlerin başında ilerleyen yaş, obezite, aşırı alkol ve sigara tüketimi, ailede meme kanseri görülmesi (genetik), radyasyona maruz kalma ve menopoz sonrası hormon tedavisi gibi etkenler olduğunu belirtiyor. İsviçre ve İngiltere'de deodorantlar üzerinde yapılan bu çalışma, ilk kez kadınlardaki meme kanseri oranının artmasında çevresel bir kimyasalın etkili olduğunu ortaya çıkarması açısından önem taşıyor. Çalışmalar ayrıca alüminyum tuzlarının sadece terlemeyi önleyici deodorantlarda değil, kadınların sıklıkla kullandığı güneş kremi gibi diğer kozmetik ürünlerin içerisinde de olduğuna dikkati çekiyor.
Editör: Ömür Ünver