İktidarla muhalefet arasındaki "sözde" tartışması sürüyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili sarf ettiği "Sözde Cumhurbaşkanı” ifadesine yönelik, "Bu tavrın adı tüm dillerde faşistliktir. Çok net söyleyeceğim; Kemal Kılıçdaroğlu sözde değil, özde faşist bir genel başkandır” dedi.

AK Parti Kilis İl Kongresi'nde konuştu

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın online olarak katıldığı Kilis İl kongresinde, çevre illerden gelen milletvekilleri ve belediye başkanları ile partililer yer aldı. Bakan Varank kongre öncesi ziyaret ettiği valilik binasına makam aracını kendisi kullanarak geldi. Kongre salonunda partililere seslenen Bakan Varank, en büyük yalanı, iftirayı atanın parti içinde ödüllendirildiği bir ana muhalefet partisi ile karşı karşıya olduklarını ifade ederek, "Genel başkanı bir yandan, parti yöneticileri diğer yandan Türkiye’nin gündemini yalan ve iftiralarla sabote etmek istiyorlar. Bu girişimlere karşı başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bakanlarımız, milletvekillerimiz ve genel başkan yardımcılarımızla bir mücadelenin içindeyiz" dedi.

Kılıçdaroğlu sözde değil özde faşist bir genel başkandır

Varank, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili sarf ettiği ‘sözde’ kelimesi ile ilgili de şöyle konuştu: "Milleti balık hafızalı zannedip, ‘başörtüsü sorununu biz çözdük’ diye ortada gezinenlerin engellemelerine rağmen bu sorunu çözdü. İşte bugün yanlarına başörtülü kadınları alıp onlara adeta ‘vitrin mankeni’ muamelesi yapanlara rağmen bu sorunu çözdü. Bunları anlatıyorum, çünkü bu faşist zihniyet emin olun hala capcanlı, hala dipdiri. CHP demek, ayrımcılık demektir, ötekileştirme demektir, ikna odaları demektir. Fırsatını bulduklarında, en ufak bir güç elde ettiklerinde, zulmettikleri o eski günlere anında dönerler. Nitekim dönüyorlar da. Çıkıyor; ‘bana oy veriyorsan öğretmensin, vermiyorsan değilsin’ diyor. Öteki gün çıkıyor, 27 milyon vatandaşımızın oyunu hiçe sayarak, ilk kez halkın doğrudan oyuyla seçilen Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘sözde cumhurbaşkanı’ diyor. Bu tavrın adı tüm dillerde faşistliktir. Bakınız çok net söyleyeceğim, Kemal Kılıçdaroğlu sözde değil, özde faşist bir genel başkandır.”

Türkiye'nin gündemini bunlara esir etmeyeceğiz

Varank, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne Melih Bulu'nun atanması ve sonrasında yaşananları da hatırlatarak şöyle devam etti: "Kılıçdaroğlu’nun özlemini duyduğu Türkiye, ikna odalarının kurulduğu, inancından, siyasi görüşünden dolayı dışlananların, zulmedilenlerin olduğu, sermayenin ayrımcılığa tabi tutulduğu bir Türkiye’dir. İşte daha yeni Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atanması sonrası yaşananlar hafızalarımızı tazeledi. Bunların yürüttükleri şeyin adı asla siyaset değildir. Büyük hedeflere kilitlenmiş, bölgesinde ve dünyada artık farklı bir ligde mücadele eden Türkiye’nin gündemini bunlara esir etmeyeceğiz. Mücadeleden geri durmadan, Türkiye’yi büyütmek, milletimizin refahını yükseltmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.”

Yeri aşıda son viraj

Bakan Mustafa Varank, başlayan aşılama programıyla birlikte pandemide bir dönüm noktasına gelindiğini, ithal edilen aşıların yanında yerli aşı çalışmalarında da artık son viraja girildiğinin altını çizerek, "Elde edeceğimiz başarılı neticelerle, toplumumuzun tamamını aşılayıp, bu sıkıntılı süreci Allah’ın izniyle arkamızda bırakacağız. Biliyorsunuz, ekonomi ve hukuk alanında önemli bir reform gündemimiz var. Bakanlıklarımız tam bir uyum ve eş güdüm içinde bu gündeme odaklanmış durumda. Şeffaf ve öngörülebilir bir anlayışla yatırım ortamımızı daha da güçlendireceğiz. Türkiye’nin yönü üretimdir, yatırımdır, istihdamdır. Önümüzdeki dönem Türkiye’ye yatırım yapanların çok daha fazla kazanacağı bir dönem olacak’’ diye konuştu.

Dünya sığınmacılar konusunda iki yüzlü

Sığınmacılar konusunda Avrupa’nın ve dünyanın iki yüzlü tavrına hep birlikte şahit olmaya devam ettiklerini belirten Varank, Türkiye’nin yaptığı operasyonlar ile bölgede birçok oyunu aynı anda bozduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Suriye’deki istikrarsızlığı Türkiye’ye taşıyamayanlar, oluşturmak istedikleri terör koridoruyla bizi kıskaca almak istediler. Gereken cevabı sadece Suriye’de vermekle kalmadık. Doğu Akdeniz’den Libya’ya, Azerbaycan’dan Irak’a kadar her alanda başarılı neticelerle Türkiye’nin cevabını muhataplarına ilettik. İletmeye de devam ediyoruz. Mesajımız çok net. Bölgede Türkiye’yi dışlayan ve kabuğuna çekilmeye zorlayan hiçbir adıma asla müsaade etmeyiz. Milli güvenliğimizi ve egemenliğimizi doğrudan tehdit eden terör yuvalarını ortadan kaldırmak için tarihi operasyonlar başlattık. Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu ile Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Kalkanı operasyonlarını başarıyla tamamladık. Sınırın öbür tarafındaki teröristlerin temizlenmesi sayesinde sınırımızda ve özellikle de Kilis’te güvenliği tesis ettik.”  
Editör: Ömür Ünver