Napolyon'un güzel bir sözü vardır, "Coğrafya, ülkelerin kaderini belirler." Ülkemizin başına hangi doğal afet geliyorsa genelde coğrafyamızdan kaynaklanıyor. Şöyle ki; Türkiye'nin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birisidir. Akdeniz Havzası'nda gerçekleşecek 2 derecelik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, yangın, sel, orman yangını, kuraklık ortaya çıkaracaktır. Bu günlerde yaşadığımız bütün felaketlerin sebebi budur. Önümüzdeki gün ve aylarda tarımsal verim kaybı, turizm gelirlerinde azalma ve gıda fiyatlarındaki artışa hazır olalım ve bize sürpriz olmasın. 2011 yılında yayımlanan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı da Türkiye'de yıllık ortalama sıcaklığın gelecek yıllarda 2,5 derece ile 4 derece arasında artacağını öngörmüş, ülkemizin yakın bir gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından çok dengesiz bir iklim yapısına dönüşeceğini vurgulamıştır. Özetle, küresel ısınma Türkiye'yi vurmaya başladı. Orman yangınları ve seller sonucu can kayıpları da yaşamaya başladık. Sadece Türkiye için değil tüm insanlık için 'kırmızı alarm' verilmeli. Bu sözler Birleşmiş Milletler genel Sekreteri Antonio Guterres'e ait. Çünkü küresel ısınma daha önce görülmemiş bir seviyede, dünya ve insanlık büyük tehdit altında. Bizi yönetenler kısır siyasi çekişmelerini bir kenara bırakıp bu konulara da eğilirlerse çok seviniriz...

Editör: Ömür Ünver