Bilim insanları insanlığı tehdit eden felaketlerle ilgili uyarılarına her gün bir yenisini ekliyor. Dün de NASA uzmanları endişelendiren açıklamalar yaptı. Anlaşılan o ki oldukça yakın bir süreçte kıyı şehirlerini zor günler bekliyor...

Küresel ısınma, bulaşıcı hastalıklar, hızla yaklaşan gök cisimleri, depremler, volkanlar... Gün geçmiyor ki bilim insanları dünyanın yeni bir felaketle daha karşı karşıya olduğunu açıklamasın. Bu uyarılara dün bir yenisi daha eklendi. Ama bu kez yaşanacakların sorumlusu ne insanlar ne virüsler ne de yerkürenin derinliklerindeki magma tabakası. Üstelik görünen o ki tedbir almak dışında yapabileceğimiz çok fazla şey de kalmadı... "Eyvah" dediğinizi duyar gibiyiz. Endişelenmekte haksız değilsiniz. Zira NASA'ya göre 10-15 yıl içinde dünyanın dört bir yanındaki sahil şehirleri haftalarca sürecek sel tehditleriyle karşı karşıya. Küresel iklim krizi sonucu eriyen buzullara bağlı olarak bu tür tehlikelerin söz konusu olduğu geçmişte defalarca dile getirildi. Ancak bu kez konu biraz daha farklı. Bu kez gezegenimizin uydusu Ay'ın yörüngesindeki yalpalama sonucu gelgit yüksekliğinde büyük değişimler olacağı ve kıyı şehirlerinin sular altında kalabileceği uyarısı yapıldı. GELGİT AY'IN ÇEKİM GÜCÜYLE OLUŞUYOR
Coğrafya derslerinden de hatırlayabileceğimiz üzere, gelgit, Ay'ın ve Güneş'in çekim etkisiyle özellikle açık denizlerdeki su düzeyinin günlük olarak alçalıp yükselmesi olarak tanımlanıyor. Ay, yörüngesinde hareketine devam ederken, yörüngenin elips şekline bağlı olarak Dünya'ya yaklaşıp uzaklaşıyor. Bu da gelgit yüksekliğinin değişmesine yol açıyor.
Uzmanlara göre, 2030'ların ortasından itibaren Ay'ın yörüngesinde bazı yalpalamalar yaşanacak. Bunun sonucu olarak gelgit yüksekliğinin değişmesi, kıyı şehirlerindeki sel baskınlarının sayısını dörde katlayacak. NASA sonuç olarak 2030'ların ortasından itibaren 10 yıllık bir dönemde su kaynaklı felaketlerde dramatik bir artış beklendiğini bildirdi. NASA'ya göre sahil şehirleri hızla yükselen gelgitlerin yarattığı sel baskınlarıyla mücadele etmek zorunda kalacak. Bu sel baskınları bir ay ya da daha uzun süreler boyunca kümelenmiş halde meydana gelecek. DAHA ÖNCE DE YAŞANDI AMA BU KEZ FARKLI NASA'nın açıklamasına bakılırsa Ay'ın yörüngesinde belli aralıklarla bu tür yalpalamalar meydana geliyor. Kayda geçirilmiş ilk yalpalama ise 1728 yılında yaşandı. Telegraph'ın aktardığına göre, NASA'dan yapılan açıklamada, "Burada yeni olan şu: Gelgitlerin en önemli kaynağı olan Ay'ın yerçekimi kuvveti, yalpalamanın etkisiyle değişirken, gezegenimizin ısınması nedeniyle yükselen deniz seviyeleri durumun ciddiyetini artıracak" ifadeleri kullanıldı. Bir başka deyişle halihazırda deniz seviyeleri küresel ısınma nedeniyle zaten yükselmiş olduğundan, önümüzdeki yörünge yalpalamasının etkisi geçmişteki yalpalamalara kıyasla çok daha büyük olacak.
18 YILLIK DÖNGÜNÜN YARISI TEHLİKE DÖNEMİ
Ay'ın yörüngesindeki yalpalama 18,6 yıl sürüyor. Bu sürenin yarısında Dünya üzerindeki günlük gelgitler baskılanıyor. Sulardaki yükselme normalin altında kalırken, alçalma halinde de su seviyesi normalin üzerinde kalıyor. Sürenin diğer yarısında ise su seviyesindeki yükselme her zamankinden daha yüksek, alçalma ise her zamankinden daha alçak oluyor. Küresel deniz seviyelerindeki değişiklikler, gelgitin yaratacağı etkiyi birkaç katına çıkarıyor. Ay, 2030'lu yılların ortalarından itibaren, yüksek olan gelgit seviyelerini daha da yükseltmeye başlayacak. Bu noktada buzulların da en az 10 yıl daha eriyeceğini ve denizlerdeki su seviyesinin birkaç santimetre daha yükseleceğini de hesaba katmak gerekiyor. "DURUM GİTTİKÇE KÖTÜLEŞECEK" NASA'dan yapılan açıklamada, 2030'lara gelindiğinde kritik sınırın aşılmış olacağı ve yüksek gelgitlerle ABD'nin kıyı şeridindeki neredeyse tüm şehirlerde sel olaylarında patlama yaşanacağı belirtildi. NASA Direktörü Bill Nelson, "Deniz seviyesine yakın alçak yerler özellikle risk altında. Üstelik durum gittikçe kötüleşecek" dedi. Nelson, "Ay'ın yerçekimi kuvveti, yükselen deniz seviyeleri ve iklim değişikliğinin bir araya gelmesi, hem ülkemizde hem de dünyanın dört bir yanında kıyı şeridindeki selleri kötüleştirmeye devam edecek" diye konuştu. Nelson, özellikle iş yerlerinin bu felaketlerden etkilenmemesi için önceden planlama yapılmasının şart olduğunu da sözlerine ekledi.
SELLERİN SAYISI İKİ BİNLERİ BULACAK
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'nin verilerine göre, ülkede 2019 yılında 600 kadar gelgit kaynaklı sel yaşandı. NASA 2030'ların ortasından itibaren bu sayının üçe hatta dörde katlanabileceğini belirtti. Araştırma, NASA'nın Hawaii Üniversitesi bünyesinde görev yapan Deniz Seviyesi Değişim Bilimi Ekibi tarafından yürütüldü. Sonuç makalesinin yazarlarından Phil Thompson, "Sellerin zaman içinde üst üste gelen etkileri önemli sonuçlar yaratacak" dedi. Thompson, "Bir işyeri otopark ayda 10-15 defa sular altında kalırsa, kullanılamaz hale gelir. İnsanlar işlerine gidemedikleri için işsiz kalırlar. Foseptik çukurları sızıntı yapmaya başlar ve kamu sağlığına yönelik bir tehdit haline gelir" ifadelerini kullandı. YÜZ MİLYONLARCA İNSANI İLGİLENDİRİYOR Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2050 yılı itibarıyla kıyılardaki şehirlerde yaşayan yüz milyonlarca insanın hayatı, deniz seviyelerindeki yükselmenin daha da ağırlaştırdığı seller sonucu tehlikeye girecek. NASA Deniz Seviyesi Değişim Bilimi Ekibi'nin lideri Ben Hamlington da yaptığı açıklamada, şehir planlamacılarının aşırı kuvvetli hava olayları kadar sayısı günden güne artan gelgit sellerine karşı da hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Hamlington, "Planlama gözüyle bakıldığında, ne zaman bir artış göreceğimizi bilmek önemli. Sellerin hepsi tek bir ayda mı yaşanacak yoksa yılın ikinci yarısında ilk yarısına kıyasla daha yoğun seller mi yaşanacak gibi detaylar, faydalı bilgiler" diye konuştu.
Editör: Ömür Ünver