Altay, Ankara ve İstanbul belediyelerinin yardım için gönderdiği araçların da ilçeye alınmadığını belirtti.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ile birlikte sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulundu. Aynı saatlerde ilçeye gelerek camiden halka seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Altay, “Maalesef Cumhurbaşkanı, bizim de bulunduğumuz Bozkurt’a geldi az önce. Güya bir geçmiş olsun ziyaretiydi. Güya yaraların sarılmasıyla ilgili müjde verme ziyaretiydi. Ama propaganda yaptı, gitti. Ayıpladım, yadırgadım” diye konuştu. 330'dan fazla kişinin selde kaybolduğuna dair başvuru olduğunu söyleyen Altay, CHP'li İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin gönderdiği araçların ilçeye alınmadığını belirtti. Altay, “Erdoğan, kendisine ait belediyenin bulunduğu ilçede, İstanbul Büyükşehir’in, Ankara Büyükşehir’in yangın kurtarma ve itfaiye araçlarının ilçeye neden alınmadığını, umarım belediye başkanına ve kıymetli bakanlarına soracaktır” dedi. Altay'ın açıklamalarından satır başları şöyle: FELAKETİN YAŞANDIĞI BÖLGEDE 'MÜJDE' VERMEK UCUBELİKTİR Böyle bir felaket esnasında, Bozkurt’taki felaketi bugün de söyledik. Sıradan bir felaket değil. Felaket üstü bir felaketle Bozkurt karşı karşıyayken, Cumhurbaşkanı’nın muhalefete, yandaş olmayan gazetecilere felaketin yaşandığı bölgeden seslenmesi ve propaganda yapması, doğal gaz müjdesi vermesi ucubeliktir. İzansızlıktır, mantıksızlıktır. Bozkurt’a gelmiş, ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım, zaman bu zaman’ diyor. Sonra, ‘Biz ve onlar’ diye başlıyor. ‘Böyle zamanda propaganda yapılmaz’ diyor. Ondan sonra, kurtardıkları insanlar için, ‘Bunlar diyor her kişinin değil, er kişinin harcı’ diyor. Ben de soruyorum: ‘Erdoğan, kurtaramadıkların ne olacak, onlar kimin sorumluluğunda?’ SİYASİ EDEPLE, AHLAKLA BAĞDAŞMAZ Bozkurt’ta şu an 330’un üzerinde kayıp bildirimi var. 27 civarında ceset bulunduğu beyan ediliyor. Bizdeki bilgiler daha farklı. Bunu söylemek istemiyorum ama 300 kişinin hayatını kaybetme riskinin çok yüksek olduğu bir yerde propaganda yapmak, siyasi edeple, siyasi ahlakla, devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. Yazıklar olsun. İSTANBUL VE ANKARA'DAN GELEN ARAÇLAR İLÇEYE ALINMADI Ayrıca, Erdoğan’ın şunu bilmesi lazım. Selden etkilenen sadece Bartın, Bozkurt ve Ayancık değildir. İnebolu, Cide, Abana, Çatalzeytin, Türkeli ve Erfelek ilçeleri de selden büyük çapta, kısmi oranda etkilenmişlerdir. Bu ilçelerle ilgili de gerekli tedbirlerin alınması lazım. Bir diğer yanlış da şudur: ‘Bir olalım' diyen Erdoğan, kendisine ait belediyenin bulunduğu ilçede, İstanbul Büyükşehir’in, Ankara Büyükşehir’in yangın kurtarma ve itfaiye araçlarının ilçeye neden alınmadığını, umarım belediye başkanına ve kıymetli bakanlarına soracaktır. Ayancık’ta da ha keza aynı kargaşa var. Ayancık Belediyesi’yle kaymakamlık arasında bırakın koordinasyonu selamlaşma yok. Bunu da kabul etmek mümkün değil. Bölgede Türkiye’nin her yerinden yardımlar yağıyor. Ama yardımların dağıtılmasıyla ilgili bir itiş kakış Ayancık’ta da Bozkurt’ta da yaşanıyor. AK Parti’nin Gençlik Kolları’ndaki kardeşlerimizin yardım dağıtması için polis, onlarla iş birliği yaparken, CHP Gençlik Kolları üyelerinin çalışma, çaba talepleri reddediliyor. Geri çevriliyor. Böyle bir dönemde partizanlık yapanın Allah belasını versin.
Editör: Ömür Ünver