Beykoz’da iki kişinin engelli vatandaşlara uyguladığı şiddetin ardından serbest bırakılması konusunu değerlendiren Ceza Hukukçusu Dr. Sinan Altunç, “Son zamanlarda engelliye şiddet haberlerini sıklıkla görmeye başladık. Bu durumu önlemek adına bence yasalarımız yeterli. Bu yüzden cezaları ağırlaştırmaya çalışmak yerine uygulayabilmek çok daha önemlidir” diye konuştu.

Geçen günlerde, Beykoz’da iki kişinin büfede oturan engellileri feci şekilde darp etmesi ve darp anının güvenlik kameralarınca görüntülenmesi, kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu. Engellileri darp eden kişilerden biri ise 24 suç kaydı olmasına rağmen adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın ardından son zamanlarda engelliye yönelik şiddettin arttığını belirten Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Sinan Altunç, engelli vatandaşlara uygulanan şiddettin daha ağır cezalara tabi tutulması gerektiğini söyledi. Ceza Hukukuna göre beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişilere karşı işlenen suçların cezasının daha fazla olduğunu belirten Dr. Altunç, “Ceza hukukunun bu konuda eksikliği bulunmamaktadır. Yani yasalarda yenilik yapılmasına gerek yok” dedi. “ENGELLİ BİREYLERİN ADLİYEYE RAHATÇA ULAŞABİLMESİ SAĞLANMALIDIR” Engelli bireylerin şiddet gördüğü ya da zor durumda kaldığı anlarda adliyeye ulaşmada zorlanacaklarını ifade eden Dr. Sinan Altunç, bu konu üstünde durulup çalışmalar yapılarak engelli bireylerin adliyeye ulaşabilmesinin kolaylaştırılması gerektiğini söyledi. Kanunlarda herhangi bir değişiklik yapılmaması gerektiğini söyleyen Dr. Altunç, “Önce mevcut olan kanunların oturtulması gerekmektedir. Öncelikle kanunları iyileştirip uygulanabilir hale getirmeliyiz. Çünkü öteki türlü sürekli kanun çıkartıyorsun ve bir yerden sonra ipin ucu kaçıyor. Kanunlar uygulanamaz hale geliyor. Bu yüzden önce var olan sistem oturtulmalıdır. Eğer o zaman da olmuyorsa ve hala eksikler varsa yeni düzenlemeler yapılsın” açıklamasında bulundu. “CEZA AĞIRLAŞTIKÇA UYGULANAMAZ HALE GELİR” Bir suç ile ilgili olarak kanunda o suçun cezasının ağırlaştırılmasının önemli olmadığını belirten Dr. Sinan Altunç, “Hatta bir suçun cezasının daha da ağırlaştırılması bir noktadan sonra o cezayı uygulanmaz hale getirir. Bir suça çok ağır cezalar öngörürseniz bir noktada sonra ya mahkemeler cezayı vermemeye o kanunu uygulamaz hale gelirler. Engelli bireyler için de kanunun öngördüğü cezalar hafif değildir” diye konuştu. “BEN BUNU YAPARIM VE BU BENİM YANIMA KALIR DÜŞÜNCESİ VAR” Dr. Altunç sözlerine şöyle devam etti: “Mesela Türkiye’de yatarı olmayan cezalar diye kavram var. Nedir bu, kişi 4 yıllık hapis cezası alırsa bunun yatarı yok. İndirimlerle vs. bakıyorsunuz ki o ceza kâğıt üzerinde kalmış. Kişi cezaevi dışında, serbest dolaşıyor. Serbest derken cezasını cezaevinde çekmiyor, dışarda infaz ediliyor gibi görülüyor. Ama baktığınızda günlük hayata karışabiliyor. Bu da bir noktadan sonra insanlarda ‘bana karşı işlenen şuç nedeniyle bana bunu yapan ceza almayacak’ düşüncesi ortaya çıkıyor. Güvensizlik oluyor. Bu da çok vahim bir şeydir. Kötü niyetli insanlar da ‘ben suç işlersem bu benim yanıma kalacak’ diyorlar. O yüzden Beykoz’da olan olaya dönecek olursak kişi geliyor, kamera da var orada sopayla kendisini savunamayacak kişiye vuruyor. Burada demek ki kişinin belli bir güveni var. ‘Ben bunu yaparım yanıma kar kalır’ düşüncesi var. Bu yüzden kanunların uygulanması böyle durumların önüne geçilmesi lazım.
Editör: Ömür Ünver