Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya'nın Türkiye'ye uyguladığı uçuş kısıtlamasını 22 Haziran'dan itibaren kaldırma kararını olumlu karşıladıklarını belirterek, "Alınan karar bizi ve Rusları memnun etti" dedi.

Cumhurbaşkanlığı'nın himayesinde Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yıl ilki düzenlenen ve Belek'teki NEST Kongre Merkezi'nde yapılan Antalya Diplomasi Forumunun ev sahipliğini yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kapanış nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Rusya'nın koronavirüs önlemleri kapsamında Türkiye'ye uyguladığı uçuş kısıtlamasını 22 Haziran'dan itibaren kaldırma kararını olumlu karşıladıklarını söyledi. Çavuşoğlu, "Rusya, vaka sayısı yüksek olduğu dönemde kısıtlamıştı uçuşları. Aldığımız tedbirlerle bu rakamlar 5 binlere düştü" dedi. Türkiye’nin sertifikasyon sürecinin dünyaya örnek olduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Geçen sene 2 milyondan fazla turist geldi salgına rağmen. Bu sene 2 milyondan fazla Rus turistin gelmek istediğini görüyoruz. Rusya ve Türkiye’de yapılan anketler bunu gösteriyor. Alınan karar bizi ve Rusları memnun etti. Tanıdığımız dostlardan biz de bu mesajları aldık. Benim de Alanya’da Rus komşularım vardı, memnun olduklarını söylediler. Türkiye’ye yönelik birçok ülke kısıtlamaları kaldırmaya başladı. Hollanda değerlendiriyor. Fransa da Türkiye’yi kırmızı listeden çıkardı" diye konuştu. 'Yunanistan provokasyonlardan vazgeçmeli” Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkilerin bu yaz nasıl süreceği sorusuna da Bakan Çavuşoğlu, belli bir zaman devam eden gerilimlerden sonra Ege ve Doğu Akdeniz'de Yunanistan'la yeniden görüşmelere başladıklarını belirterek, şöyle devam etti. "İstişareleri tekrar başlattık. Asker arası güven artırıcı görüşmelerdi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias geldi. Ben oraya gittim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis Brüksel'de görüştü. Olumlu geçti. Sorunların hepsi çözüldü mü, hayır. Sorunlarımızı diyalogla çözme azmimizi gösterir bu görüşmeler. Umarım her iki tarafta da bu kararlılık ve samimiyet devam eder. Yunanistan'ın provokasyonlardan vazgeçmesi lazım. Söylemlere alıştık. Gidiyoruz basın toplantılarında her şey güzel, ancak sonrasında arkamızdan dostum Dendias birçok şey söylüyor. Bunlara gerek yok. Biz bunları görmezden geliyoruz. Yaz aylarında turizm sezonu boyunca Ege'de herhangi bir tatbikat yapılmaması konusunda centilmenlik anlaşması var. Yunanistan şimdi NAVTEX ilan ediyor. Milli günlerde de NAVTEX ve tatbikat yapmama mutabakatımız vardı. Yunanistan bunu da bozdu. Yunanistan'ın kışkırtıcı adımlar ve tahriklerden vazgeçmesi lazım. Ben biliyorum kendi halkını tatmin etmeye çalışıyorlar. Çünkü orada onlara baskı çok. Başlattığımız diyaloğu somut adımlara dönüştürelim istiyoruz. Biz samimi ve kararlıyız." Ermenistan’daki seçim Ermenistan'da yapılacak seçimlerin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, yeni yönetimin öncekinin hatalarından ders alması gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, “Umarım bugün Ermenistan'da gerçekleştirilmekte olan seçimler, tabi bu Ermenistan halkının kendi tercihi, ama seçim sonuçları, seçimden sonra gelecek yönetim daha önceki hatalardan ders alarak, bölgenin istikrarının ve barışının tek yolunun komşularla iyi geçinmek olduğunu, komşuların topraklarına göz dikmek yerine komşularla iyi geçinmek olduğunu anlar" dedi. Ermenistan’ın birçok önemli projeyi hayata geçirme imkanı olduğunu da ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Bu yaklaşımlardan en çok istifade edecek olan da Ermenistan. Neden? Ermenistan geçmişteki hatalı politikaları yüzünden kendini izole ettiği için, bu konularda diğer Güney Kafkasya ülkelerine göre geride kalmış bir ülke. Ama kendi kabahati, bizim değil. Bundan istifade edeceğine göre artık husumeti bir kenara bırakıp, komşularıyla iyi geçinmek için neler yapabileceğini düşünmesi lazım. Bu anlayış olursa aşamalı olarak ilişkilerimizi düzenleştiririz, Azerbaycan'la karar veririz bu konularda. Yine sınırları açabiliriz, birçok kara yolu, demir yolu projesi var, bunların amacı, sınırları da açmak. Ticaret artar, yatırımlar artar, imkanlar var" diye konuştu. Şuşa’da Başkonsolosluk açılacak Azerbaycan’la ilişkilerin çok müstesna olduğunu, iki devlet tek millet anlayışıyla hareket ettiklerini belirten Çavuşoğlu, ilişkileri geliştirmek adına her fırsata dikkat ettiklerini kaydetti. “Şuşa bildirisi de Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin ittifaklık düzeyine çıktığı bir belgedir” diyen Çavuşoğlu, “İki lider tarafından imzalanan belge, birçok şeyi kapsıyor. Özellikle Şuşa'da imzalanması da ayrı bir anlam ifade ediyor. Şuşa'da bir başkonsolosluk açma konusunda liderlerimiz karar aldı, Dışişleri Bakanlığı olarak bize düşen görev de en kısa zamanda resmi işlemler tamamlandıktan sonra Şuşa'da başkonsolosluğumuzu açmak, başkonsolosumuzu ve çalışma arkadaşlarımızı oraya göndermek, orada Azerbaycan bayrağı ile beraber Türk bayrağı da dalgalanmış olacak inşallah" dedi. 'Afganistan yönetimi de Türkiye’yi istiyor’ Afganistan'a Türkiye'nin desteğinin devam edip etmeyeceğiyle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin Afganistan'a ilk defa gitmediğini belirterek, "Türkiye, Kabil'de çerçeve ülke. Aynı zamanda Kabil Havaalanı'nın güvenliğini ve işletmesini üstlenmiş durumda. ABD'nin çekilme kararıyla birlikte diğer müttefikler de çekiliyor. Bu havaalanının işletmesi Afganistan için çok önemli. Türkiye olarak biz epeydir üstlendiğimiz bu görevi nasıl devam ettirebiliriz? Tek başımıza değil de destekle yapılabilir. Müttefiklerden, en başta da Afganistan'ın kendisinden destek gerekiyor. Afganistan yönetimi de Türkiye'nin orada olmasını istiyor. Afganistan'da terörle mücadelede Pakistan'ın iş birliği çok önemlidir. Sınır komşusu ve ülkeler arası geçişler var" dedi. 'AB kelimelere takılıp oynamamalı' Gümrük Birliği Anlaşması'nın modernizasyonunun müzakerelerinin başlaması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, AB'nin birkaç kelimeye takılarak zamana oynamaması ve masaya gelmeleri gerektiğini söyledi. Somut adım beklendiğini de ifade eden Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu siyasi bir konu değil. Her iki tarafın yararına, her zaman bunun altını çiziyoruz. Kaç tur müzakere olacak onu bilmiyoruz. Ama müzakerelere başmak lazım. Daha önce üç tur müzakereler oldu, sonra durduruldu. Şimdi tekrar başlaması gerekiyor. Diğer taraftan göç mutabakatının içinde olan vize serbestisi dahil, bununla ilgili atılması gereken birkaç adım var. AB'nin artık masaya dönmesi lazım. Geri kalan bu kriterleri yerine getirme konusunda birkaç kelimeye takılıp, zamana oynamaması gerekiyor. Somut adım bekliyoruz artık biz AB'den. Görüyoruz işte 'Türkiye ile görüş ayrılığımız olsa da Türkiye bizim için vazgeçilmez bir müttefik', bu sözler kulağa hoş gelebiliyor. Ama somut adım var mı? Yok bugüne kadar. İşte bu zirvede somut adım bekliyoruz. Göç konusunda ise bunun içinde çok unsurlar var. Bu sadece 'Turisti tut al parayı, Suriyelilere harcayın, okula harcayın' meselesi değil. Bunu güvenlik kaçakçılıkla, sınırdaki güvenlik boyutu, mültecilerin güvenli şekilde geldiği yere gönderilmesi var. Bu sorunun Covid-19'dan sonra da devam edeceği apaçık ortada. Afganistan'daki çekilme kararından sonra birçok insan Afganistan'ı terketme eğiliminde. Önümüzdeki süreç artarak devam edecekse bu iş birliğini genişleterek devam ettirmemiz gerekiyor. Biz görüşlerimizi AB tarafına ilettik, hangi konuda hangi adımlar atılacak. Liderler Zirvesi, komisyonu, bu konularda Türkiye ile müzakere etmek ve neticelendirmek için yetkilendirebilir. 1,5 seneyi geçti, bu konuda bir cevap göremedik. Bu zirvenin dönüm noktası olmasını arzu ediyoruz. Türkiye'yi oyalamasınlar, güzel sözlerle oyalacaklarını düşünüyorlarsa yanlış düşünüyorlar. Biz AB ile AB üyesi ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek, işbirliğini geliştirmek ve genişletmek istiyoruz." DHA
Editör: Ömür Ünver