‘Neo Fisher’ci Erdoğan’ın, Merkez üzerinde baskısı sürecek mi? başlıklı son yazımızda “Erdoğan’ı Neo Fisher’cilerin savunduğu ‘faiz düşerse enflasyon düşer’ görüşüne neyin ya da kimlerin ikna ettiğini” merak ettiğimizi söylemiştik.

Kim olduğunu şimdi anlatalım!

ABD’de 2008 yılında patlak veren ‘mortgage krizi’nin ardından FED, faizleri sıfıra (0) indirerek, dünyaya dolar pompalamaya başladı. Bu durum 2014 yılına kadar sürdü.

Bu esnada IMF ile uyum içinde çalışan AK Parti hükümeti, o tarihler arasındaki para bolluğundan yararlandı. Türkiye’ye gelen sıcak para enerji ve inşaat sektörlerine kredi olarak kullandırıldı ve bu iki sektör büyütüldü. Dışarıdan istikrarlı biçimde akan para ülkedeki enflasyonun da kontrol altına alınmasını sağladı.

Ancak, ‘normalleşmenin başladığı’ 2014 yılından itibaren Türkiye kendi ekonomisiyle baş başa kaldı.

İşte o tarihten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘faizleri yükseltmeyin’ demeye başladı.

2015 yılından itibaren dönemin Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya ve onun bağlı olduğu bakanı Ali Babacan’a her defasında faizi düşürmesi gerektiği yönünde talimat verdi.

Tarihler 2015 yılı Ocak ayını gösteriyordu.

Cemil Ertem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ekonomi ve finans alanında başdanışman olarak 27 Ocak 2015 tarihinde atandı.

Cemil Ertem’in atanmasına kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘faizi düşürün’ sözlerinde enflasyondan bahsetmezken, ilk kez atamadan tam 4 gün sonra 31 Ocak 2015 tarihinde “Girişimci İş Adamları Vakfı Ödül Töreni’nde “faiz sebep, enflasyon neticedir” önermesini dillendirdi.

Erdoğan söz konusu törende, “Ne diyorlar? İnsanı böyle adeta çıldırtacaklar, enflasyon düşerse faizi düşüreceklermiş. Bu anlayış, anlayış değil, bu yanlış bir mantık, doğru bir mantık değil. Çünkü enflasyon sebep, faiz netice değildir. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Bunu öğrenmeleri lazım” dedi.

O tarihten sonra da artık hep bu söylemi dile getirdi.

Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ikna edenin Cemil Ertem olduğunu nereden biliyoruz…

Cemil Ertem “yüksek faizin enflasyonu yükselttiği” savını ilk defa ne zaman dile getirdiğine baktığımızda netlik sağladık.

Sıkı durun…

Baş danışmanlık görevine atandıktan tam bir ay sonra, 25 Şubat 2015 tarihinde, “Faiz tartışması, politik sistem tartışmasıdır” başlığı ile ‘Sesli Makale’de…

Ertem bu konudaki görüşünü daha sonraki yıllarda da defalarca dile getirdi.

2016 yılı Nisan ayında “Faiz meselesi siyasi zeminde tartışılacak” başlığı ile yine Milliyet Gazetesi’nde…

Yine “Enflasyon-faiz üzerine: Teorik bir giriş” başlığı ile Milliyet Gazetesi’nde 17 Mayıs 2018 tarihinde dile getirdi.

Bu son yazısında “…Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri bugün tam da çağdaş bilimsel iktisat teorisinin konusudur. Bunun aksini savunanlar da çöp olmuş, bilim dışı bir safsatanın kurbanlarıdır” ifadelerini kullandı. Cemil Ertem’in bu son sözlerine dayanak gösterdiği Neo-Fisherci dört akademik makalenin ve iki konuşmanın tamamının ABD’ye odaklandığını ve gelişmekte olan ülkelerle ilgilenmediğini görmezden geldiği yönünde eleştirildiğini hatırlatalım.

Sözün özü; sosyalist veya liberal fark etmeksizin, ülkedeki tüm ekonomistler faizin enflasyonun nedeni değil, sonucu olduğunu izah etmeye çalışıp durdu. Kimi tane tane yazdı, kimi TV ekranlarına çıktı, Erdoğan’ın tezinin doğru olmadığını anlatıp durdu.

Editör: Ömür Ünver