Çocuk ve Ergen Psikyatri Uzmanı Emin Çağlar, “Özellikle okul öncesi dönemde ve ilkokul döneminde çocukların gerçek ile gerçek olmayanı ayırt etmeleri pek mümkün olmuyor ya da olaylar arasında neden-sonuç ilişkini tam olarak kuramıyorlar. Bu içeriklere ve şekerlemelere baktığımızda çocuğun kafasındaki bu gerçek bilgiyi allak bullak edebilecek düzeyde birçok durum söz konusu oluyor” dedi.

Çocuklar için üretilen oyuncaklar, video içerikler ve şekerlemeler dikkat çekiyor. Özellikle çocukların, kontrolsüzce izlediği videolarda gördükleri birçok ürünü talep etmesi ve beraberinde oluşan davranış bozuklukları endişe uyandırıyor. Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzmanı Dr. Emin Çağlar, son zamanlarda internette sıkça izlenen ve online satışı yapılan ‘klozet şekerlemeler’ ile ilgili aileleri ve çocukları bilinçli olmaları konusunda uyardı.

Çocuğu hem ahlaki hem de hijyenik açıdan olumsuz etkiliyor

Çocukların internette izlediği videoların olumsuz etkileri olduğunu belirten Uzman Dr. Çağlar, “Bazı video içeriklerde gördüm klozet şekerleri. Öncesinde de sigara şeklinde sakızlar vardı. Bu sefer de klozet şeklindeki şekerlemeler çıkmaya başladı. Tabii ki bunlar, çocuğun gelişimini hem ahlaki hem de hijyenik açıdan son derece olumsuz etkiliyor. Anne babaların buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Marketlerde açık bir şekilde satıldığına denk gelmedim ama video içerik olarak denk geldim” dedi.

Gerçek ile gerçek olmayanı ayırt etmeleri mümkün değil

Özellikle okul öncesi dönemde ve ilkokul döneminde çocukların gerçek ile gerçek olmayanı ayırt etmelerinin pek mümkün olmadığını aktaran Dr. Çağlar, “Olaylar arasında neden-sonuç ilişkini tam olarak kuramıyorlar. O yüzden belli konuları çocuklara net olarak anlatmak gerekiyor. Biz, okul öncesi dönemde çocuklara hem tuvalet eğitimini hem tuvalet temizliğini anlatıyoruz hem de özel, mahrem bölgelerini anlatıyoruz. Ama bu şekerlemelere baktığımızda tuvalet fırçasını klozetin içerisine batırıp yenilebilecek şekilde yapıldığını görüyoruz. Çocuğun kafasındaki bu gerçek bilgiyi allak bullak edebilecek düzeyde bir durum söz konusu oluyor. Pek satılmadığına ve daha çok video içerik olarak çocuklara sunulduğuna denk geldim. Anne babalar bu durumda, çocuklarının internette girdiği siteleri ve izlediği içerikleri kontrol edecekler” diye konuştu.

Çocukların izlediği içerikleri aileler kontrol etmeli

Anne-babaların, çocuklarının telefon ve bilgisayarda geçirdiği süre boyunca yanlarında olması gerektiğini söyleyen Dr. Çağlar, “Geçenlerde internette, ‘akran zorbalığının yerini ekran zorbalığı aldı’ diye bir cümleye denk geldim. Siber zorbalığı, ekran zorbalığı olarak anlatmışlar. Akran zorbalığı, bir çocuğun, yaşıtı tarafından kötü muameleye tabi tutulması anlamına gelir. Bu nedenle anne-babalar, çocuklarının gerçek hayatta görüştüğü kişilere dikkat ediyor. Çocuklarının görüştüğü çocuğun ve anne-babasının kim olduğuna, hangi muhitte oturduklarına kadar birçok detayı araştırmak istiyorlar. Ancak çocuk, bilgisayar başına oturduğunda sanal arkadaşları kim, kimlerle muhabbet kuruyor ya da internet üzerinde hangi videoları izliyor diye gözlemiyorlar. Çocuk, 4-5 saat internet başında oturuyor. Bu da anne babaların bir nevi işine geliyor diyebiliriz. Çünkü daha rahat hareket ediyorlar” ifadelerini kullandı.   Uzman Dr. Emin Çağlar, sözlerine şöyle devam etti: “Ailelerin, özellikle okul öncesi ve ilkokul döneminde çocukları internette geçirdiği süre boyunca, onlarla otursunlar ve interaktif bir şekilde onlarla konuşsunlar. Hangi arkadaşları ile ne konuştuğuna dikkat etsinler. Videoları izliyor, açıldı ama reklamlarda ne çıktığına baksınlar. Diyelim ki bu klozet şeklindeki şekerlemeler gibi kötü içerikler çıktı ya da ‘MoMo’ diye bir karakter çıktı. Bu gibi videolar çıkar çıkmaz çocuğa olumsuz yanları anlatılırsa çocuk kendini daha iyi hisseder. Çünkü kafasında net bir şekilde oturmuş olur.”

Israrcı davranan çocuklara karşı daha açıklayıcı olun

Anne-babaların, ısrarcı davranan çocuklara karşı daha açıklayıcı olunması gerektiğini dile getiren Çağlar, “Aileler, gördüğü, istediği oyuncağın alınamayacağını, kendine ve gelişimine zarar verebileceğini, oradaki oyuncağın ya da nesnenin yanlış örnek olduğunu daha açıklayıcı bir şekilde çocuğa anlatmalılar. Çocuklar bir açıklama ile ikna olmaz tabii. Bu durumda ise anne-babalar, durumu defalarca açıklayacaklar ve istediğini kesinlikle almayacaklar. Eğer baş edemiyorlarsa ve çocuğun kişiliği tutturmaya ya da davranış sorunlarına yatkın bir çocuksa psikolog ya da çocuk psikiyatristinden destek alabilirler.”

Pandemi döneminde ekran bağımlılığı arttı

Pandemi döneminde, çocukların evde kalması ile internet kullanımının artmasına bağlı olarak ekran bağımlılığının da arttığını vurgulayan Dr. Çağlar, “Bahsettiğimiz klozet şeklindeki şekerler, örneklerin en hafifi olabilir. O yüzden ailelere çocuklarının izlediği videoları ve internette geçirdikleri süreyi kontrol etmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz. Bir sınırlandırma koysunlar. Mesela bu süreler, özellikle okul öncesi dönemde 30 dakika, ilkokul döneminde 1 saat, ortaokul ve lise döneminde 2 ya da en fazla 3 saate kadar çıkarılabilir. Ancak pandemi döneminde, bu ekran bağımlılığı ve siber zorbalıklar çok artmaya başladı. 10-12 saat bilgisayar başından kalkmayan çocuklar var. Bu tabloda, bütün sorumluluk anne-babalara düşüyor” diyerek ailelerin çok dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.  
Editör: Ömür Ünver