104 emekli amiralin yayımladığı bildiriye tepki gösteren MHP lideri Bahçeli, ''Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi Lozan Antlaşması'nın tamamlayıcı bir halkası, ayrılmaz bir parçasıdır, aynı zamanda bizim kırmızı çizgimizdir" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) HDP iddianamesini iade etmesini de sert ifadelerle eleştiren Bahçeli, ''AYM'nin bir darbe mirası olduğu ortadadır. Kapısına kilit vurularak yeniden yapılandırılmalı'' diye konuştu.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Devlet Bahçeli'nin hedefinde 104 emekli amiral ile HDP iddianamesini iade eden Anayasa Mahkemesi Başkanlığı vardı. "Bildiri bir darbe girişimidir, cezasız kalamaz" diyen MHP lideri, Montrö Sözleşmesi'nin "kırmızı çizgileri" olduğunu vurguladı. Bahçeli, "AYM'nin kapısına kilit vurularak yeniden yapılandırılmalı" dedi. Bahçeli'nin konuşması özetle şöyle: Maskeyi kola değil ağıza: Salgın döneminin toplum hayatına, ekonomi ve ticaret alanına yıkıcı tesirleri olmaktadır. Maskeyi kola değil ağıza takmak hijyene titizlikle uymak virüsle savaşta en önemli kozumuzdur. Virüs bizim irademizden daha güçlü değildir. Virüse asla teslim olmayacağız. Covid-19'u kutuplaşma malzemesi yapıp karamsarlık aşılamak isteyen zillet lobisine Türk milleti prim vermeyecektir. Demokrasi tarihinin kara bir lekesi: Önce 126 eski büyükelçinin şüpheli bildirisi yayımlanmıştır. Montrö tartışmaları derken Türkiye 4 Nisan'da 104 emekli amiralin bir nevi muhtırasıyla sarsılmıştır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi Lozan'ın ayrılmaz bir parçasıdır bizim kırmızı çizgimizdir. Hiç kimsenin Montrö'yü tartışmaya açtığı falan da yoktur. Vehimlerinin ve gizli emellerinin esiri olan 104 emekli amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Bu lekeyi temizlemek demokrasinin, hukukun ve milli iradenin tarihe karşı namus, şühedaya da vefa borcudur. Cüretlerinin bedelini ödemelidirler. 104'lükler büyük bir suç işlemiştir. Bu suç cezasız kalamaz. Mavi vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunmuşuz? Bal gibi darbe çağrısı: Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Bu bildiri demokrasiyi hedef alan torpidodur. Bu bildiri hukuk gaspı milli iradeye doğrultulmuş silahtır. Şimdi bu bildiriye imza atanların hesap verme vakti gelmiştir. Rütbeleri sökülmeli, emekli maaşları kesilmeli: İbreti alem için, 104 emekli amiralin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları ellerinden alınmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Bildiriyle ilgili adli ve idari soruşturma derinleştirilerek tekemmül ettirilmelidir. Darbe heveslileri, bildiri başında zaman öldüren hayasızlar, muhtıracı münafıklar, elindeki silahı millete çevirmeyi aklından geçiren vatansızlar önce bizim bedenimizi çiğnemek mecburiyetindedir. Ve böylesi bir an geldiğinde ya şerefimizle şehit oluruz ya da şerefsizleri birer birer toprağa gömeriz. Bildirinin görünmeyen imzası Kılıçdaroğlu: CHP yönetimi bir kere daha demokrasiyle ters düşmüştür. Bir kez daha darbe hasreti çeken çapulcularla birleşmiştir. 4 Nisan bildirisinin görünmeyen imzası Kılıçdaroğlu’na aittir. HDP iddianamesi: İddianame 31 Mart'ta iade edilmiştir. Gerekçe olarak usul eksiklikleri gösterilmiştir. AYM'nin HDP'yi arkalayan tutumu bizim nazarımızda hükümsüzdür. Anayasa Mahkemesi (AYM) adil bir karar vermemiştir. Bu üyelere soruyorum bu aziz vatanda bulunmamızın da usul eksiklikleri var mıdır? Yok şurası olmamış diyen AYM Başkan ve üyeleri bunu gidin de şehit analarına anlatın. Millet ne diyorsa biz ona göre hareket ediyoruz. AYM'nin kapısına kilit: Anayasa Mahkemesi’nin mevcut haliyle milletimizin vicdanında karşılığı yoktur ve Mahkeme Başkanı’nın tarafsızlığı söz konusu değildir. Bu mahkemenin kapısına kilit vurularak yeni baştan yapılandırılması bir adalet, siyaset ve demokrasi sorumluluğudur. Halen AYM Başkanlığı makamını işgal eden şahsın, geçmişte Polis Akademisi Başkanı'yken PKK açılımına nasıl ev sahipliği yaptığını, görevdeyken hangi şaibeli işlere karıştığını biz gayet iyi biliyoruz. Polis Akademisi'nde sözde Kürt çalıştayı düzenleyen zat, bugünün AYM Başkanı'dır. Darbe mirasıdır: AYM'nin bir darbe mirası olduğu ortadadır. AYM ayet hükmü değildir, kapısına kilit vurularak yeniden yapılandırılmalı. AYM'nin yapısı değişebilecektir.
Editör: Ömür Ünver