MHP lideri Devlet Bahçeli, Gara'da yaşanan barbarlığın bir kırılma anı olduğunu belirterek, "Artık bir karar arifesindeyiz. Artık bir kavşak noktasındayız. Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümüne terörü bitirmiş, bölücülüğü yenmiş, milli birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim ve tescil etmiş şekilde ulaşmak durumundayız." dedi.

MHP Lideri partisinin meclisteki grup toplantısında yaptığı konuşmasında şunları söyledi: "10 Şubat 2021 tarihinde Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara Bölgesi’ne yapılan Pençe Kartal-2 Harekatı geçtiğimiz Cumartesi günü tamamlanmıştır. PKK/KCK ve diğer terör örgüt mensuplarını etkisiz hale getirmek, sınır güvenliğimizi emniyete almak, teröristler tarafından kaçırılan vatandaşlarımız ile ilgili istihbarı bilgileri teyit etmekle birlikte gerekli müdahalede bulunmak maksadıyla Gara Harekatı planlanmıştır. Yapılan açıklamalardan çıkan sonuç da budur.

Kandil'e Türk bayrağı dikilmeli, Mahmur kampı yakılıp yıkılmalıdır

Harekat süresince teröristlere ait barınak, sığınak ve mühimmat deposu ile sözde karargah olarak kullanılan pek çok yer tahrip edilmiştir. Aynı şekilde çok sayıda terörist ihanetlerinin bedelini canlarıyla ödemiştir. Uluslararası hukuktan doğan meşru haklarımız sonuna kadar kullanılmıştır. Dileğimiz teröristlerin peşinin bırakılmaması, döktükleri kanların hesabının damla damla şerefsiz varlıklarından sorulmasıdır. Kandil’e bir şafak vakti Türk’ün şanlı bayrağı dikilmeli, terör elebaşları mağaralarına gömülmelidir. Mahmur’da kurulu bulunan terör kampları yakılıp yıkılmalıdır. Ayrıca PKK’nın Irak-Suriye arasında irtibat ve intikal sahalarından birisi olan Sincar’ın kısa süre içinde yerle bir edilmesi, özellikle örgütün nefes aldığı ve kontrolünde tuttuğu Peşhabur sınır kapısının da temizlenmesi artık hayat memat konusudur.

Millet şehitlerimize minnettardır

PKK köşeye sıkışmış, kaçış ve kurtuluş şansı önemli oranda azalmıştır. Örgüt can çekiştikçe, sonu göründükçe, yurt içinde ve yurt dışında zora girdikçe hiçbir canlının yapamayacağı iğrençliklere tevessül etmeye başlamıştır. Gara Harekatı’nda bizleri derinden üzen şehadetler yaşanmıştır. Millet ve vatan bu kahraman şehitlerimize minnettardır.

Terörle mücadelede stratejisi Gara sonrası aynı olmayacaktır

Bu katliam yeryüzünde çok nadir görülen bir canavarlık örneğidir. Bir mıh gibi çakıldığı mili hafızadan asla çıkmayacaktır. Suçsuz günahsız, üstelik savunmasız insanlarımıza kurşun sıkmak terörizmin tahammülü ve tarifi olmayan ilkel yüzünü tekraren deşifre etmiştir. Ey şereften ve namustan bihaber hainler, bu kadar mı alçaldınız? Bu kadar mı insanlıkla aranızı açtınız? PKK/YPG’ye kol kanat geren sözde insan hakları savunucuları, özgürlük simsarları şimdi ne diyeceksiniz? Ne yazacaksınız? Neyi anlatacaksınız? Bu cinayetleri nasıl tevil edeceksiniz? Gara’da akan kan alayınızı boğacak, biliyor musunuz? O mağaradaki feryat figan sesleri alayınızı hüsrana uğratacak, farkında mısınız? Bundan sonra terörle mücadele stratejisi bakımından Gara öncesiyle Gara sonrası inanıyorum ki aynı olmayacaktır.

Hainlerin kafaları kopartılacaktır

Bu sefer ateş yalnızca düştüğü yeri yakmayacak, PKK’nın yanında yöresinde saf tutan kim varsa çembere alıp tepeden tırnağa tutuşturacaktır. Türk milletinin izzet-i nefsiyle oynamaya cüret etmenin bedeli, masum evlatlarımızın hayatlarına kast etmenin ağır sonucu silahlı eşkıyaya, şehirlere tutunmuş yandaşlarına, elbet siyasi ortakçılarına felaket olarak yansıyacaktır. PKK terör örgütü ya silahlarıyla birlikte ve son teröristine kadar güvenlik güçlerine teslim olup Türk adaleti önünde hesap verecektir, ya da azdan az çoktan çok gidecek, hainlerin kafaları kopartılacaktır.

Türkiye artık bu sayfayı kapatmak zorundadır

Öyle bir noktaya gelinmiştir ki, Türkiye’miz ne pahasına olursa olsun bölücülükle ve PKK terör örgütüyle yüzleşmek, hesaplaşmak, bu kanlı sayfayı açılmamak üzere kapatmak zorundadır. Ön şartsız bir şekilde devletimize ve hükümetimize bu mücadelede desteğimiz tamdır ve tartışmasızdır. Şayet huzur istiyorsak, güvenliğimiz kusursuz olsun diyorsak, terörizmin kumpaslarını boşa çıkarmakla kalmamalı, bu vatandan, bu ülkeden hainlerin tamamını söküp atmalıyız.

Gara'da yaşanan barbarlık bir kırılma anıdır

Bunun yanında sınırlarımızda ve mücavir alanlarımızda tek bir örgütün tutunmasına izin vermemeliyiz. Bu ülkeyi seveni severiz, sevmeyeni cehenneme kadar yolun var deriz. Artık bir karar arifesindeyiz. Artık bir kavşak noktasındayız. Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümüne terörü bitirmiş, bölücülüğü yenmiş, milli birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim ve tescil etmiş şekilde ulaşmak durumundayız. Bu amaç tarihe boyun borcumuzdur. Şühedaya vefamız, ecdada bağlılık irademizdir. Biliyorum, bu zor ve zahmetli bir süreçtir. Ancak Gara’da yaşanan barbarlık bir kırılma anıdır.

Herkes tarafını ve tercihini yapsın

Herkes tarafını ve tercihi yapmak mecburiyetindedir... Herkes nerede durduğunu gözden geçirmelidir. Pozisyonunu, niyetini, düşüncesini, ilişki ağlarını yeni baştan kontrol etmelidir. Demokrasiyi yozlaştıranlara sessiz mi kalacağız? Yoksa hakkın ve hukukun safında toplanarak milletin çelikten iradesiyle günahkar bölücüleri doğduklarına pişman mı edeceğiz?

Meclis'te ip kopacağı varsa zaten kopacaktır

Bilinmelidir ki, dağda elde edilen stratejik ve mukayeseli üstünlüğü TBMM’de kaybetmeye, TBMM’de eritmeye ne sabrımız ne de tahammülümüz kalmıştır... Bebek katiline sayın diyen milletvekilleri istemiyoruz. Teröriste gerilla diyen milletvekillerine katlanamıyoruz. Sırtını PKK’ya, YPG’ye dayayan, terörist cenazelerine katılan, icazeti Kandil ve İmralı’dan alan hainlere milletvekilliği haramdır görüşündeyiz. Yeter artık, sabır taşı çatladı, bıçak kemiğe dayandı. Bu mesele var oluş yok oluş meselesidir. İp inceldiği kadar incelmiştir, kopacağı varsa zaten kopacaktır... Ordular kurup ordular yöneten, Milli Mücadele’den yüz akıyla çıkıp Cumhuriyet’i ilan eden bu kutlu çatı altında düşmana methiyeler düzen suçluların ne işi vardır? Gara’da, savunmasız evlatlarımızın kafalarına kurşun sıkan şerefsizlere sempati besleyenlerle, tasmaları Kandil tarafından tutulan günahkar müptezellerle aynı yerde nasıl bulunacağız? Hak mıdır bu? Reva mıdır bu? Adalet midir bu?

Elbette imhaları vaciptir

(HDP'li milletvekilleri ile HDP'nin açıklamasını okuyan Bahçeli) Bunların insan dedikleri teröristtir, ayak takımıdır, emperyalizmin uşaklarıdır, katildir, canidir, haindir. Elbette imhaları vaciptir. Hala suya sabuna dokunmayan, gevşek ve her yere çekilen beyanatlarla milletimizin sabrını test etmenin hesabını yapıyorlar. HDP, geçmişteki sözde diplomatik çabalardan bahsediyor. Neyin diplomasisi, kiminle diplomasi, Allah için söyleyiniz, terör örgütüyle diplomasi ne zamandan beri söz konusudur?

HDP PKK'nın ta kendisidir, zaman kaybetmeden kapatılmalıdır

Utanmazlar, yüzsüzler, PKK’nın değil, iktidarın hesap vermesi gerektiğini ileri sürüyorlar.  HDP, PKK’nın giriş kapısı, bagaj kapağıdır. HDP, PKK’nın mekapı çıkarıp kundura giymiş halidir. Yani HDP, PKK’nın ta kendisi, aynadaki akisidir. Kaldı ki seri bir katilin işlediği cinayetleri lanetlemesi abesle iştigaldir. HDP’nin ipi ve iradesi Kandil’dedir. Peki tüm bu olan bitenler karşısında HDP’nin kapatılmasına yönelik kısa metrajlı üç maymun oyunu sahne almaya inat ve ısrarla devam edecek midir? HDP kapatılmadan, PKK’nın ayağını TBMM’den kesmenin bir başka formülünü bilen ve bizi de bilgilendirmeye hazır olan aslan parçası bir demokrat var mıdır? Gara katliamıyla ilgili Türkiye’yi suçlayan, mağaranın bombalandığını ileri süren bölücü milletvekillerinin Gazi Meclis’ten tasfiyesi bugün değilse ne zaman yapılacaktır? Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kapsamda açtığı soruşturmayı hayırlı bir gelişme olarak değerlendiriyor, taviz verilmeden alayının üstüne gidilmesini temenni ediyorum. Bu milletvekillerinin ve diğer HDP’lilerin milletin vergileriyle aldığı maaş haramdır, zıkkımdır. Ve bu HDP’nin kapatılması için zaman kaybetmek devletimizin egemenlik haklarına ileri düzeyde zarardır."

AYM kendini feshetsin, başındaki zat da gecikmeden istifa etsin

Konuşmasında Halk Tv, CHP ve İP'yi de sert cümlelerle eleştiren Bahçeli, CHP milletvekili Enis Berberoğlu, gazeteci Can Dündar ve eski HDP Başkanı Selahattin Demirtaş kararları nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne de, şunları söyledi: "Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararlarını fütursuzca verirken milletin haklarını hiç hesaba katmadığı, dikkate almadığı çok net bir şekilde görülmektedir. Bu Anayasa Mahkemesi kime hizmet etmektedir? Kimin mahkemesidir? Hak konusu sırf Türkiye’nin anayasal düzenini bozmak için uğraşan ve ihanete kapı kulluğu yapanlar için mi geçerlidir? Yurt dışında yaşayan bir casusun nasıl bir hakkı vardır ki ihlal edilmiş olsun? Bir teröristin ne hakkı olacaktır ki, Anayasa Mahkemesi buna çanak tutsun? Bizim görüşümüz şudur: Anayasa Mahkemesi milletin mahkemesi olmayacaksa, Türkiye’nin egemenlik ve tarihsel haklarını çiğneyenlere ihlal gerekçesiyle destek vermeyi sürdürecekse, derhal kendini feshetsin, başındaki zat da gecikmeden istifa etsin. Yeniden milli varlığımıza layık, adalet ve hukuk ölçülerimize müzahir bir yüksek mahkemeyi kurmasını Allah’ın izniyle başarırız, buna da muktediriz."  
Editör: Ömür Ünver