İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis grup toplantısında, AK Partili Özlem Zengin'in "Onurlu, ahlaklı kadın bir sene beklemez" sözlerine çok sert tepki gösterdi. Akşener, "Cinsel tacize, tecavüze uğrayan kadınlar için, başvuru süresi mi var? 3 iş günü içinde şikayetçi olmayana, namussuz mu diyeceksiniz? Kadın haklarını içine sindiremeyen erkekler yetmedi, bir de seninle mi uğraşacağız? Zihniyetiniz batsın." dedi.

Akşener partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, şunları söyledi: "Bir Ak Parti milletvekili, üstelik de, kadın bir milletvekili, Çıktı, Ak Parti’ye göre onurlu kadının tarifini yaptı. Tacize, tecavüze, utanmazlığa maruz kalan kadınlar için, utanmadan, 'Onurlu kadın bir sene beklemez, ertesi gün şikayet eder.' dedi.

Şu utanmazlığa bakar mısınız?

Yani bu arkadaş diyor ki; 'Tacize, tecavüze uğrayan kadın susuyorsa, susmak zorunda kalıyorsa, onursuzdur.' 'Aradan zaman geçtikten sonra konuşuyorsa, yine onursuzdur.' Milletin vekili olduğunu iddia eden bir insanın sözlerine bakar mısınız? Bir iktidarın milletinden nasıl uzaklaştığına bakar mısınız? Şu utanmazlığa bakar mısınız? Gerçekten ibretlik…

Üst perdeden konuşmayı marifet sayıyorlar

Dava arkadaşlarım; Bu arkadaşların siyaset anlayışında makbul olan liyakat değil, cehalet olduğundan,  Özellikle, bilmedikleri, anlamadıkları konularda, üst perdeden konuşmayı marifet sayıyorlar. Doğrusunu anlatmak da, mecburen bizlere düşüyor…

Travma ne kadar ağırsa ortaya çıkması o kadar zordur

Bu arkadaşların, bilimle pek ilgileri olmadığını biliyoruz ama, psikologlar, araştırmacılar diyor ki; 'Kadınların yaşadığı travma ne kadar ağırsa, ortaya çıkması da o kadar zordur.' 'Toplum baskısı ne kadar ağırsa, bu konuları konuşmak da o kadar zordur.'

Dünyadan haberi yok

Daha da ötesi, bu vizyonsuz arkadaşların dünyada olan bitenden de haberi yok. Bütün dünyada, kadınlara cesaret aşılayan bir 'meToo' hareketi var. 'meToo' hareketi, toplumun baskısından korkan, binlerce taciz mağduru kadına cesaret verdi. 10 yıldır, 20 yıldır saklanan taciz olaylarının ortaya çıkmasına vesile oldu.

Onurlu siyaset bunu gerektirir

Ama tüm bunlar, torunu yaşındaki bir kadın siyasetçiye, sırf kendinden değil diye, 'vitrin süsü' diyebilen bir genel başkan, ve onun meclis grup başkanvekilinin umurunda bile değil. Ne kadar acı. Oysa bizlerin görevi, kadınları, uğradıkları felaketlere karşı cesaretlendirmektir. Haklarını aramaları için cesaretlendirmektir. Şikayet edeni onursuz ilan ederek, bir travma daha yaşatmak değildir. Vicdan bunu gerektirir. Ahlak bunu gerektirir. Ve aynı zamanda 'Onurlu Siyaset' bunu gerektirir.

Zihniyetiniz batsın

Cinsel tacize, tecavüze uğrayan kadınlar için, başvuru süresi mi var? 3 iş günü içinde şikayetçi olmayana, namussuz mu diyeceksiniz? Kadın haklarını içine sindiremeyen erkekler yetmedi, bir de seninle mi uğraşacağız? Zihniyetiniz batsın.

Kadınları asla yalnız bırakmayacağız

İster bir gün sonra, ister 10 yıl sonra söylesin. Hakkını arayan her kadın onurludur. İYİ Parti, hakkını arayan her kadının daima yanında olacaktır. Buradan şiddet gören, hakkı yenilen, tacize maruz kalan tüm kadınlarımıza sesleniyorum. Onlar bıraksa da, onlar size onursuz dese de, biz sizin yanınızdayız.  Sizi asla yalnız bırakmayacağız.

Kendine oy vermeyene beka okur hale geldi

Değerli milletvekilleri; Aynı zihniyetin çok acı bir başka yansımasına da, bir Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı’nın, akıl almaz sözleriyle şahit olduk. Bu yönetici çıktı, bu ülkenin 6 milyon vatandaşına 'Allah belanızı versin.' dedi. Milletine bela okuyan bir siyasetçi. Bu Türk siyasi tarihinde bir ilk. Bu Türk siyasi tarihinde utançla hatırlanacak bir terbiyesizlik. 'Nereden nereye geldi Türkiye', değil mi? Dün kendinden olmayana terörist diyen bu zihniyet, Bugün, işi iyice abartıp, kendine oy vermeyene bela okur hale geldi.

Yazıklar olsun

Bir yandan Apo’nun mektubunu okutturup, el birliğiyle teröriste güzellemeler yapacaksınız, Kırmızı bültenle aranan kardeşinin ayağına, devletin televizyonunu gönderip, röportaj yapacaksınız, Sonra çıkıp, sırf size oy vermiyorlar diye, bu memleketin insanlarına bela okuyacaksınız. Yazıklar olsun.

Ak Parti'nin devlet yönetim anlayışı

İşin en acısı da ne biliyor musunuz? Bu şımarık, bu şuursuz davranışlarla, bölücü teröre hizmet ettiklerinin farkında bile değiller. Terör örgütünün yöneticileri, şu an sırıtarak el ovuşturuyorlardır. Düşünsenize, hükümetten biri çıkıp dünyaya, 'PKK'nın 6 milyon destekçisi var.' diyor. İşte size Ak Parti’nin devlet yönetimi anlayışı… İşte size Ak Parti yöneticilerinin gerçek yüzü.

Yönetenlerin beceriksiz olması devleti beceriksiz yapmaz

Yönetenlerin beceriksiz olması, devleti beceriksiz yapmaz. Yönetenlerin ciddiyetsiz olması, devleti ciddiyetsiz yapmaz. Yönetenleri kötü oluşu, devleti kötü yapmaz. Kurumların parti organı gibi davranması, devleti Ak Partili yapmaz. Makbul vatandaş olabilmenin tek şartının, Ak Parti’yi desteklemek sanılması, Devletin değil, iktidardaki partinin ne kadar sorunlu olduğuna, Ve devleti ne derece tahrip ettiğini gösterir. Bu kadar basit.

Ak Parti Türkiye'yi yönetemiyor

İşte o nedenle, ibretle görüyoruz ki; Sayın Erdoğan’ın öncülüğünde Türkiye, maalesef büyük bir yönetim krizi yaşıyor. Sözün özü, Ak Parti iktidarı Türkiye’yi yönetemiyor."
Editör: Ömür Ünver