Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Temennimiz odur ki, alınan tedbirler sayesinde inşallah 2021 bu noktada bir düşüş yılı olacaktır, diye düşünüyoruz" dedi. Erdoğan, Fikri Sağlar'ın açıklamalarıyla ilgili soruya da, "Bu zat, artık bu çağda yaşamıyor. Çok gerilerde kaldı. Bu ne yazık ki CHP zihniyetinin faşizan anlayışının geçmişte olduğu gibi bugüne yansımasıdır. Bu faşist anlayış hala yaşamını sürdürüyor" yanıtını verdi. Erdoğan, öğle saatlerinde Üsküdar Kısıklı'da bulunan konutundan çıkarak Ayasofya Camii'ne geçti.  Erdoğan Cuma namazının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 2020 tüm insanlık için acılarla dolu bir yıl oldu Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılının kendisi için nasıl geçtiğinin sorulması üzerine, şunları söyledi: "2020'nin sadece bizim için değil, tüm insanlık için gerçekten yoğun bir yıl oldu. Tüm insanlık için acılarla dolu bir yıl oldu. Dün itibarıyla vefat sayısı 1 milyon 819 bin idi. Böyle bir yıl yaşadık. Zaten vaka sayısının ne kadar daha fazla olduğunu artık hep birlikte hesap edelim. Temennimiz odur ki alınan tedbirler sayesinde inşallah 2021 bu noktada bir düşüş yılı olacaktır, diye düşünüyoruz. Tedbirlerle birlikte aşılarda da mesafe alındı. Şu anda yaptığımız görüşmeler neticesinde 3 milyon aşı geldi ve bunun serisi devam edecek. Ve hedefimiz Çin'den 50 milyon, bunun yanında Almanya'dan bir o kadar daha aşı gelme durumu söz konusu. Aşılarla ilgili olarak da vatandaşlarımızın bir takvim çerçevesi içerisinde aşıya karşı olan tutarlılığı inşallah, bir temenni olarak söylüyorum, bu vaka sayılarını daha da düşürecek, inşallah vefat sayılarını da azaltacaktır. Sağlık Bakanlığımız bu konuyla ilgili gerekli tedbirleri alıyor. Bunun yanında yine ayrıca Almanya ile yaptığımız görüşmelerde bir ortak üretim meselesi de söz konusu. Bu konuda TÜBİTAK çalışmasını sürdürüyor. Buradan da olumlu gelişmeler var. Yine aynı şekilde Rusya ile yaptığımız bir çalışma var. Bütün bunların yanında ayrıca Türkiye'nin kendi bünyesinde yaptığı çalışmaları var. Bu çalışmalarla birlikte atacağımız adımlar inşallah aldığımız şu tedbirlerle, örneğin bugün bu tedbirlerden birisini yaşıyoruz. İşte bugün görüldüğü gibi sokağa çıkmada tedbirlerimiz var. Yarın, pazar aynı şekilde bu devam ediyor. Her akşam saat 21.00'den itibaren devam eden bu çıkma yasağı hafta sonlarında pazartesi sabah 05.00'a kadar devam ediyor. Bu konuda tüm ülkede vatandaşlarımızın bir tutarlılığı var. Ama işte bar, pavyon, balo, şu, bu vesaire... Dün Boğaz'da biliyorsunuz bir yatta bu tür şeyler oldu. Bunlar bizi ciddi manada üzüyor, rahatsız ediyor. Çünkü biz bunları, affedersiniz bu yasakları zevkimiz, keyfimiz için istemiyoruz. Vatandaşlarımızın sağlığı için istiyoruz. Bunu da Bilim Kurulumuzun tespitleriyle bu adımları atıyoruz. Temennim odur ki bundan sonraki süreçte bunlara çok daha dikkat ederiz ve hayırlısıyla daha olumlu neticeler alırız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin'den gelen aşıların nasıl uygulanacağı ve BioNTech ortaklığında bir takvimin belli olup olmadığına ilişkin soru üzerine, "BioNTech ile TÜBİTAK Başkanı görüşmeleri Uğur Şahin ile yapıyor. Bu görüşmeler neticesinde takvimin belli olacak  ve ona göre adımların atılacak. Diğer konuda ise Sağlık Bakanlığımız açıklamaları yapıyor. Bunlar, 14 gün, 14 gün şeklinde daha çok bu süreç devam ediyor. Ama bu süreç bazen değişiklik arz edebiliyor. Yani 7'de olabiliyor ama daha çok doktorlarımızın şu anda tavsiyeleri 14 gün üzerindedir. Bu arada tabii başka ilaçlar da tavsiye ediliyor duruma göre. Bu ilaçlarla beraber süreç daha da hızlanabilir" diye konuştu. Sağlar'a tepki Erdoğan, Fikri Sağlar'ın bir televizyon kanalında başörtüsü ve türban konusunda kullandığı ifadelere ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi: "Bu zat, artık bu çağda yaşamıyor. Çok gerilerde kaldı. Bu ne yazık ki CHP zihniyetinin faşizan anlayışının geçmişte olduğu gibi bugüne yansımasıdır. Bu faşist anlayış hala yaşamını sürdürüyor. Bu başörtülü kızlarımız yıllarca üniversitelerin kapılarından çevrildi. Eğer tarlada çiftçi olursan başörtü meşrudur. Ama bir üniversitede olursan başörtüsü yasaktır. Böyle bir mantık vardı. İnsanın giyimine kuşamına göre değerlendirmeye kalkacak olursak bunu bir defa kalkıp da bir demokrasi ve fikir özgürlüğü olarak anlatmak, inanç özgürlüğü olarak anlatmak mümkün değildir. Bunlara sorduğun zaman normalde bakıyorsunuz, inanç ve fikir özgürlüğünden bahsediyor. Nasıl bir inanç, fikir özgürlüğü bu? Bırakın artık bu işleri. Artık 50'li, 40'lı yıllardaki CHP'nin olduğunu, yaşam tarzı olarak hala insanların yaşamlarına müdahaleye devam ettiklerini görmek istemiyoruz. Öyle kalkıp da Bay Kemal yanına iki tane başörtülü alıp, bununla milleti aldatma sürecini de bir kenara bıraksın. Geçin o işleri. Yanına iki tane değil 20 tane başörtülü koysan artık senin kim olduğunu, ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. İnsanların başörtüsüyle uğraşmanın anlamı yok. Burada da hakim, savcı, polis bu ülkenin her kurumunda bunları görecekler. Şartlar belli ve şartlar içerisinde 'başörtülü olan, hakime, savcı, polis olamaz' ifadesi bulunmuyor. Böyle bir şey var mı? Devletin hangi kurumuna hangi şartlarda girilir bunlar bellidir. Daha bunlar çok şeyler görecekler. Hangi kurumlardan mezun olduğunuz zaman nerelere girebilirseniz, bunlar bellidir. Dolayısıyla bu kuralları da böyle ayaküstü bunların değiştirme hakkı ve yetkisi yoktur. Oy almak için bazı yerlerde görüyorsunuz başörtülü birkaç kişiyi yanlarında adeta vitrin mankeni gibi getirip koymak kimseyi aldatmıyor. Geçti o işler. Bugün parlamentoda başörtülü bayanlarımız var. Bay Fikri, görüyor musun bunları? Bak buralara kadar gelindi. Daha çok mesafeler alacağız ama sen çağın dışında kaldın. Tabii Bay Kemal bir şey söyleyemiyor" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pınar Gültekin'in öldürülmesi olayının ardından CHP'li bir milletvekilinin baba Sıddık Gültekin'i telefonla arayarak davadan vazgeçirme iddiasına ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na basın mensuplarının sorduğu soruyu Kılıçdaroğlu'nun yanıtsız bıraktığını anımsattı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu gelişmelere ilişkin, "Sayın Kemal niçin acaba bunu cevapsız bıraktı? Orayı biraz sıkıştıracaksınız. Onun adına ben konuşmayayım veya onun adına ben cevap vermeyeyim. Bunu anlamanız lazım. Bunların sorunları var. Taciz, tecavüz, hırsızlık var. Artık CHP'nin nerden nereye geldiği çok açık net ortada. Şimdi en güzel dersi 2023'te sandıkta benim milletim bunlara verecektir diye inanıyorum" ifadelerini kullandı. "Ayasofya 2020'nin taçlı yıldızıdır" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözcü gazetesinin "2020'de hatırlanmak istenmeyen, felaket ve gözyaşı" olarak nitelediği olaylar arasına Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin açılmasını eklemesine ilişkin, "Ben Sözcü gazetesini okumuyorum. Kimse de buna para verip almasın. Ayasofya 2020'nin adeta taçlı yıldızıdır" dedi. Yürüyerek valiliğe gitti Cumhurbaşkanı Erdoğan soruları yanıtlamasının ardından yürüyerek esnafı ziyaret etti. Erdoğan'a İstanbul Valisi Ali Yerlikaya eşlik etti. Erdoğan daha sonra buradan çıkarak yürüyerek Topkapı Sarayı'nın önüne geçti. Burada ilk olarak bir hatıra fotoğrafı çektirdi. Ardından Erdoğan yanına muhabirleri de davet ederek fotoğraf çektirdi. Erdoğan daha sonra yürüyerek İstanbul Valiliği'ne geçti.  

Editör: Ömür Ünver