UNESCO Kültür Mirası Kalıcı Listesi’ne alınan Arslantepe Höyüğü’nde, yeni mezarlar ve evler bulundu. Kazı başkanı evlerin 5 bin 500 yıllık olduğunu söyledi.

Malatya’da bulunan ve UNESCO Kültür Mirası Kalıcı Listesi’ne alınan Arslantepe Höyüğü’nde, bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen 28 mezar ile 5 bin 500 öncesinden kaldığı tahmin edilen 4 ev kalıntısı bulundu.
Bu yılki kazı çalışmalarının üçte biri tamamlanan höyük, Geç Kalkolitik’ten Geç Hitit Dönemi’ne kadar geçen tarihsel sürece ait buluntulara ev sahipliği yapıyor.
Geçmiş yıllardaki kazılarda Geç Hitit Dönemi’ne ait, girişinde aslan ile devrilmiş bir kral heykelinin bulunduğu höyükte, dünyanın ilk yağmur drenaj hattı, kerpiçten saray ve 2 bini aşkın mühür ortaya çıkarılıştı.
26 Temmuz’da UNESCO Kültür Mirası Kalıcı Listesi’ne alınan Arslantepe’de kazılar, 55 kişilik ekip ile 10 Ağustos’ta başladı. Bu yılki kazılarda, bin yıl öncesine ve Ortaçağ dönemine ait olduğu tahmin edilen 28 mezar bulundu. Bu alanın yan tarafında 5 bin 500 yıl öncesinden kaldığı düşünülen ve yan yana yanmış halde 4 ev kalıntısına rastlandı. Kazılar ile evlerin içlerine doğru ilerlenirken, alanda daha birçok objenin bulunacağı tahmin ediliyor.
Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli, Arslantepe’nin UNESCO Kültür Mirası Kalıcı Listesi’ne alınmasının kendilerinin beklediği en iyi sonuç olduğunu belirterek, “Şimdi saraydan öncenin tarihi anlamak istiyoruz. Çünkü Arslantepe yönetim ve devlet sistemi için önemli oldu. Fakat biz önce ne oldu, nasıl doğdu anlamak istiyoruz. Ondan dolayı bu alanda çalışıyoruz. Çünkü daha eski tabakalara geleceğiz. Şu an ne çıkıyor; evler buluyoruz ama çok enteresan çünkü çok var. Bir tane değil; küçük, ufak yollar ve yol ortasında evler var” dedi.
Sarayın altında da bir ev kalıntısı olduğunu ifade eden Restelli, “Bize sarayın tarihini anlatabilir. Şu an arkamda dört tane yan yana farklı yanmış ev çıkıyor. Yanmış olmaları bizim için çok daha büyük bir şans. Çünkü içinde bütün buluntular çıkabilir. Yangın varsa insanlar kaçıyor. Her şey evlerin içinde duruyor olabilir. Bu sene umarım çok güzel şeyler çıkacak. Buradan en çok seramik çıkıyor. Kazıdan gelenleri rakam rakam ayırıp kazı evine gönderip orada tamamlanıyoruz.
Şu anda küçük metal bir iğne bulduk. Metal obje çok fazla çıkmıyor. Boncuklar, sapan gibi bir şeyler çıkardık. Bu evlerin milattan önce 3 bin 600-3 bin 700 yıllarına ait olduğunu düşünüyoruz. Demek ki bu evler 5 bin 500 sene öncesine ait. Tarihi kesin biliyoruz çünkü seramik dekorasyonu anlatıyor. Karbon analizleri de yapıldı” dedi. (DHA)
Editör: Ömür Ünver