Sağlık için giyilebilir elektronikten araç içi elektronik sistemlere kadar teknolojinin hemen hemen her alanında büyük önem taşıyan çipler, otomobil endüstrisindeki yarı iletken sıkıntısının ardından aldığı rekor yatırımlarla dikkati çekiyor.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının dünya üzerindeki etkisi yeni varyantlarla devam ederken, çip endüstrisi krize meydan okuyarak milyarlarca dolarlık yatırımlarla salgın sonrası döneme hazırlanıyor. Otomobillerin elektrikli ve daha otonom hale gelmesiyle artan çip talebi şirketlerin rekabet için bu alana rekor yatırımlar yapmasına neden oluyor. Çin'den ABD ve Almanya’ya kadar olan birçok ülkenin çip üretimini “bağımsızlık” için teşvik etmesi nedeniyle gelecek yıl bu alandaki yatırımların artması bekleniyor. Mikroçipler olarak da bilinen yarı iletkenler, günümüzün birbirine bağlı dünyasının belkemiğini oluşturmasının yanı sıra ülkeler arasındaki rekabet unsurlarından da biri haline dönüşüyor.

Çip endüstrisi yeni siparişlere hazırlanıyor

Yapay zeka ve nesnelerin internetinin genişlemesiyle çip ihtiyacı artarken, pazarda hakimiyet oluşturmak isteyen şirketler ve ülkeler, devasa yatırımlarla çip endüstrisini şekillendirmeye çalışıyor. Yarı iletken sektöründeki şirketlerin milyarlarca dolarlık fabrika yatırımlarının arkasındaki bir başka nedenin de otomotiv endüstrisinin ihtiyacı olduğu belirtiliyor. Çip üreticileri, gelecek birkaç yıl içinde otomobillerin elektrikli ve otonom hale gelmesiyle işlerin büyümesini bekliyor. Otomotiv sektöründeki yarı iletken talebinin, 2024’e kadar yıllık ortalama yüzde 17 ile diğer pazarlardan daha hızlı büyümesi bekleniyor. Bir otomobilin maliyetinde 2019'da yüzde 4 olan çip oranının, 2030'da yüzde 20'ye ulaşacağı tahmin ediliyor. Analistler, çip endüstrisinin, küresel ekonominin yeniden toparlanması ve teknolojik gelişmelerle çiplerin kullanımın artması sonucu yeni siparişlere hazırlandığını ve salgın sonrası yeni dünya düzenini sağlamada çip tasarımcılarına büyük iş düştüğünü belirtiyor. ABD'li politikacılar, dünya çapında çip üreticilerinin Çinli teknoloji şirketlerine çip tedarik etmesini zorlaştırırken, Avrupa Birliği (AB) ve Çin yabancı ülkelere bağımlı kalmamak için kendi çip endüstrilerine rekor teşvikler sunuyor. Semico Research'ün mart ayında yayımladığı tahmine göre, yarı iletken endüstrisinin 2021'de sermaye harcamalarını bir önceki yıla göre yüzde 13 artırarak 127 milyar dolara çıkarması bekleniyor. Şirketlerin yatırımlarının arkasında ekonomik ve politik hesaplamaların olması da dikkati çekiyor. Bu doğrultuda, Çin'in küresel tedarik zincirindeki önemini azaltmak isteyen Washington yönetimi, yarı iletken ürünlerin üretimini yıllardır Amerika'ya geri getirmeye çalışıyor. Son olarak, Taiwan Semiconductor Manufacturing’in (TSMC) Arizona'da temelini attığı 12 milyar dolar değerindeki fabrika, bu çalışmanın bir meyvesi olarak görülüyor. Dünyanın önde gelen çip üreticilerinden Intel, Samsung Electronics ve TSMC'nin yarı iletkenlere 2019'da yaklaşık 50 milyar dolar olarak gerçekleşen yatırımlarını, 2021’de yaklaşık 75 milyar dolara çıkarmayı planladığı biliniyor. Otomotivden elektronik ve beyaz eşyaya kadar birçok sektörü etkileyen çip krizi, Çin ve ABD’den sonra AB’nin de stratejik sektörleri arasında yer alıyor.

 Ülkeler yarış halinde

Japon hükümetinin, kasım ayında açıkladığı ülkeyi önemli bir küresel bilgisayar çipi tedarikçisi yapma hedefi doğrultusunda, yerli çip yatırımları için 774 milyar yen (6,8 milyar dolar) fon ayırdığı kaydediliyor. Dünyanın en büyük çip üreticilerinden Intel, Avrupa'nın çip kapasitesini artırmak için gelecek 10 yıl içinde 80 milyar avroya kadar yatırım yapmayı planlıyor.
ABD Başkanı Joe Biden, ülkesindeki yarı iletken ve çip üretiminin artırılması için 50 milyar dolar kaynak ayrılacağını duyururken, ABD'de, ikisi Intel Corp, biri Arizona'daki TSMC ve biri de Teksas'ta Samsung olmak üzere 4 yeni fabrika kurulması amaçlanıyor. Dünyanın fabrikası görevi gören Çin de çalışmalarına devam ediyor. Pekin hükümeti, çip üretiminde Batılı ülkelerin teknolojisine bağımlılığını azaltmak amacıyla sayısız teşvik veriyor. AB ülkelerinin, çip gibi kritik teknolojilerde ABD ve Çin'in oldukça gerisinde yer alması dikkati çekerken, Birlik de üye ülkelerde çip üretimine yönelik yatırımlara kamu desteği sağlanması içi hazırlık yapıyor. AB’nin “2030 Dijital Pusula" başlıklı çalışmasına göre, Birlik, şu anda yüzde 10 olan küresel yarı iletken üretiminden aldığı payı 2030 yılına kadar yüzde 20'ye çıkarmayı planlıyor Çinli şirketler, devlet teşvikleriyle geçen yıl sektöre 35 milyar doları aşkın yatırım yaparken, aynı zamanda dünyanın en büyük çip tüketicisi olan Çin'in 2020’de 143,4 milyar dolarlık çip satın aldığı, bunun sadece yüzde 5,9’unun Çinli şirketler tarafından üretildiği belirtiliyor. Dünyanın en büyük otomotiv tedarikçisi Bosch'un da Almanya’da otomobiller için 1 milyar avro yatırımla çip üretim fabrikası kurduğu biliniyor.

En çok ticareti yapılan 4'üncü ürün

Çipler, ham petrol, rafine petrol ve arabaların ardından dünyada en çok ticareti yapılan 4'üncü ürün olurken, küresel tüketimin yüzde 25'ini gerçekleştiren ABD ve Çin bu alandaki en büyük pazarlar olarak dikkati çekiyor. Uzmanlar, sektör temsilcileri ve hükümetlerin, pazarlara, teknolojilere, sermayeye ve kabiliyetlere küresel çapta erişimi kolaylaştırmak ve tedarik zincirini daha dayanıklı hale getirmek için iş birliği yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Çip üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 75'i yüksek sismik aktivite ve jeopolitik gerilimlere önemli ölçüde maruz kalan bir bölge olan Çin ve Doğu Asya'da yoğunlaşıyor. Ayrıca, dünyanın en gelişmiş yarı iletken üretim kapasitesinin çoğu Güney Kore ve Tayvan'da bulunuyor. Bu bölgelerde doğal afet, altyapı sıkıntıları veya küresel çatışmalar yaşanması halinde çip tedarikinde ciddi kesintilere neden olabileceği belirtiliyor.
Editör: Ömür Ünver