Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa konusunda, "Uzlaşma olmazsa 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız" dedi.

  Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündemdeki konuları değerlendiren Erdoğan, şu mesajları verdi: "Biz Türkiye'nin gündemine getirdiğimiz ülkemizin ilk sivil anayasası teklifimizde samimiyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz. Diğer partilerden de hazırlıklarını paylaşmalarını bekliyoruz. Diğer partilerin anayasa teklifleriyle kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek yasama yılı bitmeden neticelendirebiliriz. Öncelikle diğer partilerin anayasa tekliflerini açıklamaları gerekiyor. Uzlaşma olmazsa 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız. Milletimizin kararı da başımız gözümüz üzerinedir. Burada temel belirleyici ülkemizin yönetim sistemidir. Bizim bakışımız şöyle: Türkiye'nin elde ettiği avantajların ne kadar kritik olduğunu salgın döneminde yaşadık ve gördük. Sağlıktan sanayiye diğer ülkelerden kendimizi ayrıştırdık. Gerçekten iyi bir iş yaptık diyebiliyoruz. Eksikler, aksaklıklar yok mudur, vardır. Hepsinin de farkındayız. Bu doğrultuda yaptığımız çalışmalar da mevcut. Bunların hepsi de küçük revizyonlarla düzeltilebilecek tali meselelerdir. Böyle bir imkanın olmaması durumunda ise seçim sonrasına kadar ortaya çıkacak birikime göre biz Cumhur İttifakı çatısı altında kendi düzenlemelerimizi hayata geçiririz. 2023 sonrası için büyük ve güçlü Türkiye hedefimiz doğrultusunda daha kolay ve hızlı ilerlemeyi sağlayacak yol tayin ediyoruz.

'IMF borcumuzdan kurtulduk'

TBMM'nin yeni yasama yılı açılış konuşmamda ekonomiyle ilgili de kapsamlı değerlendirme yapmıştım. Demokrasi ve kalkınma hamlelerimizin ekonomimize etkisi IMF borcumuzdan kurtulmuş olmamızdır. Eski Türkiye'yi hatırlayanlar bu başarıyı çok iyi bilecekler. Baskıların, zulümlerin Türkiye'sinden bölgesinin ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline gelmesini unutamayız. Biz yeni anayasa diyoruz birileri de gerekirse ilk dört maddeyi de değiştiririz diyerek PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpıyor. Buradan soruyorum; acaba Anayasa'nın ilk 4 maddesini değiştirme fikri tüm CHP'lilerin iradesi midir, Kılıçdaroğlu'nun kişisel fikri midir? Bu CHP'nin iradesiyle ülkemiz için vahim bir sorun var demektir.

6-8 Ekim olaylarını hatırlattı

Gördükleri her sakallıyı, kendilerinden olmayan herkesi linç eden bu alçakların pek çok insanı nasıl katlettiklerini biliyoruz. Okulları, yurtları, evleri, sokakları ateşe veren güruhu harekete geçirenler bugün hapishanede hesap veriyor. CHP'li kimi milletvekillerinin sergiledikleri rezillikleri saymıyorum. Tek parti dönemindeki faşist uygulamaları yüz karası olan CHP'nin 28 Şubat'tan 6-8 Ekim olaylarına kadar yakın tarihimizin her kritik meselesinde nasıl ülkenin ve milletin karşısında saf tuttuğunu unutamayız. Bu partinin yerli de milli de olmayan politikalarını anlatacağız. Tarih CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisinin HDP gibi terör örgütü kuklasının emrine verenlerden hesap soracaktır.

Akşener'in Başbakanlık sözlerine eleştiri

Bir de o ittifakın diğer partisi ve başındaki hanım var. HDP'nin Millet İttifakı'nın ortağı olduğu beyanlarla, CHP'nin belediye uygulamalarıyla inkarı olmayan bir gerçektir. İYİ Parti'nin buna kör sağır kalarak kendi konumunu koruma çabası sürdürülebilir değildir. Bu hanımefendinin başbakanlığa talip olması da bu trajikomik olayla ilgilidir. HDP, Millet İttifakı'ndaki hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Hayali bir makama talip olunmamasının gerisinde bu vetonun sineye çekilmesi vardır. Bu hanımefendinin '28 Şubat kararlarına ben imza attım, uygulanması gerektiğine inanıyorum' sözünü unutmadık. İnsanda ilke ve omurga olmayınca her devirde ne söylemesi gerekiyorsa onu saçmaktan geri kalmaz. Bize saldıran herkes gibi bunların da gerisi envai çeşit rezilliklerle doludur. Bu muhalefet değil, millete düşmanlıktır. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir muhalefet anlayışı göremezsiniz. Bu ülke emanet edilemez. 40 tilkinin kuyruğunu birbirine dolaştırdıkları için her gün farklı tarafa savrulanların yarın hangi çukura yuvarlanacaklarını kimse bilemez. Ülkenin gerçek meseleleri üzerine kafa yormak yerine, yumuşak karın olarak gördükleri yere saldıranlara bu millet yüz vermeyecektir.

'CHP ve Kılıçdaroğlu tel tel dökülüyor'

CHP ve Kılıçdaroğlu hemen her konuda neresinden tutsanız elinizde kalacak şekilde tel tel dökülüyor. CHP'nin başındaki zatın yalanlarını, iftiralarını ortaya sermekten biz yorulduk. Ama bu zat bunları tekrarlamaktan vazgeçmiyor. Dün yine çıkmış Merkez Bankası'nın İstanbul'daki binasından Man Adası iftirasına, uyuşturucu parasına aklına ne gelirse sallamış. Bay Kemal uyuşturucu arıyorsan aynaya bak. AK Parti çatısı altında uyuşturucuyla iştigal eden insan bulamazsın. Böyle bir iftirayı da AK Parti'ye atamazsın. Devletten aldığı maaş dışında iş yapmamış, iş nasıl yapılır konusunda fikri olmayan bu zatın iddialarına cevap vermeyi zül addediyorum. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı işinin adının siyasetle ilgisi yoktur. Artık bu kişi tababet ilminin konusu haline gelmiştir. Bu kişi artık milli güvenlik sorunu haline dönmüştür. Bunların Türkiye'nin dününde hizmetleri, eserleri yoktur. Geleceğe dair kayda değer fikir ve emek ürünü, hiçbir projeleri, taahhütleri yoktur. Böyle niyet ve gayretleri de bulunmuyor. Biz bundan sonra da hep ülkemize ve milletimize eser kazandırmanın, kalkınmamızı hızlandırma gayreti içinde olacağız. Ülkemizi tarihimizde ilk defa sivil anayasaya kavuşturma girişimimiz de bu konuda önümüze kimsenin geçemediğinin işaretidir. Ülkemizin 81 vilayetinin ve 84 milyonun tamamını kucaklayarak hiçbir meseleyi çözümsüz bırakmadan gece-gündüz çalışıyoruz. Bu hafta da Adana-Ceyhan oralardayız. Utanmadan, sıkılmadan 'Bu iktidar fabrika falan açmadı, açmıyor.' Ben geçenlerde 26 fabrika açılışı yaptım, bu hafta yine yapacağım. Senin aklın bu işlere ermez. Bu işler bizim. Sen fabrika görsen başka bir şey zannedersin. Biz bu milletin her ferdini gönülden sevdik, seviyoruz. AK Parti'yi millet kurmuştur, istikameti millet vermiştir. AK Parti'nin hizmet ve eser yolunu açacak olan yine aziz milletimizdir. Yanımızda olan milletimize şükran borcumuzu daha çok hizmet ederek ödeyebiliriz. Önce 2023 hedeflerimize ulaşacağımıza ardından gençlerimize 2053 vizyonumuzu, TeknoFest kuşağına bırakacağımıza şüphe duymuyorum. 2023'te bir kez daha ülkeyi yönetme sorumluluğu üstleniriz. Tarihimizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini sürdürme imkanı bulabiliriz. Bu bizlerin, buradaki heyetin elindedir.
Editör: Ömür Ünver