Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Osman Kavala’nın “derhal serbest bırakılması” için çağrıda bulunan 10 ülkenin büyükelçileri hakkında açıklamalarda bulundu.
“Biz açıklamaya tepki verdik. Hiçbir organ, makam, merci, kişi tarafından yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, hakimlere emir ve talimat verilemez, tavsiye ve telkinde bulunulamaz” diyen Bilgiç, “Türkiye'de devam eden bir yargı süreci var. Aslında yargıya müdahale edilmemesi gerektiğini bu ülkelerin kendileri çok da iyi biliyor. Türkiye devletine ültimatom verilmesi kesinlikle kabul edilemez. Biz bunu kabul etmediğimizi söyledik. Büyükelçiliklerin görevleri ve yükümlülükleri bulundukları ülkelerin içişlerine karışmamak” şeklinde konuştu.
Basın bilgilendirme toplantısı düzenleyen Bilgiç, Hollanda’da çok sayıda belediyenin özel bir araştırma şirketi görevlendirerek, gizlice cami ve İslami kuruluşları izlediği ortaya çıkmasıyla ilgili, “Bu şüpheci tutumlar İslam düşmanlığını körüklüyor, İslamofobi'yi artırıyor” değerlendirmesini yaptı. Türkiye'nin F-35 projesinin kurucu ortaklarından biri olduğunu ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirten Bilgiç, "Bu çerçevede F-35 projesi çerçevesinde ABD'ye yaklaşık 1.4 milyar dolar ödeme yaptık. Bizim için aslında seçenekler basit, ya bu programa geri döneceğiz ya bize vaat edilen uçakları alacağız ya da paramızı iade edecekler. Bu çerçevede F-35 için ödenen meblağ F-16 filomuzun modernleştirilmesi için kullanılması bir seçenek olarak gündemde. Bu konuyu ABD'li paydaşlarımız ile tartışıyoruz. Bunun sonucuna göre de hareket edeceğiz" dedi. Bilgiç, Doğu Akdeniz’deki son durumla ilgili olarak da, “Rum Kesimi kasım ayında yeni bir sondaja başlayacağını duyurdu. Bu gerçekleşirse biz de Kıbrıs Türkleri’nin haklarını korumak için mukabele edeceğiz” ifadelerini kullandı.Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türkiye Raporu’yla ilgili de değerlendirmelerde de bulunan Bilgiç, “Bizim açımızdan AB’nin ne söylediği çok önemli değil, çünkü rapor baştan aşağı çifte standartla yazılmış” görüşünü dile getirdi.