CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak'ın istifasını "hayırlı bir iş" olarak değerlendirdi. "Asıl sorumlu bu işin tepesinde olan insandır. Damadı feda ederek buradan kaçınamazsınız" diyen CHP lideri, "Veziri verip şahı kurtaramazsınız" dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 82'nci ölüm yıl dönümünde bir kez daha saygıyla anıldığını dile getirerek, "Düşmanının bile saygı duyduğu bir insan. Düşünceleri ile devlet adamlığı ile dünyada ender bulunan kişilerden birisi. Demokrasiyi getiren, bütün mazlum ülkelere örnek olan bir devlet adamı, bir komutan. 82 yıldır onu unutmadık, bundan sonra da unutmayacağız. O, ülkesini düşman işgalinden kurtardı. Milli mücadeleyi bütün mazlum milletler için yaptı. Bilgiye, birikime değer verdi. O dönemde de Londra'daki tefecilerin esiriydi Osmanlı. Onlar yönetiyorlardı. Devletin bütün gelirleri üzerinde söz sahibi oldular. Verilen mücadelenin, elde edilen bağımsızlığın hangi koşullarda verildiğini çok iyi bilmek zorundayız. Bizim mücadelemiz onun bıraktığı mirası büyütmektir" diye konuştu. Yıldız'ın tahliyesi Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız'ın tahliyesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Onu hapse atan yargı değil, devletin içindeki bazı organizasyonlar. İntikam almak istiyorlar. Benim bildiğim Müyesser Yıldız, istediği kadar gözdağı versinler, kalemini satmayan, onurlu bir gazetecidir" dedi. Kılıçdaroğlu, CHP'nin 'Kıdem Tazminatında Fon Aldatmacası' ve 'Arpalık Aile Şirketi' adlı kitapçıklarının toplatılma kararına ilişkin ise "Ben sanıyordum ki Zekeriya Öz, sadece İstanbul'da var. Meğer Anadolu'da da varmış Zekeriya Öz'ler. Bizim kitapçıklarımızı toplatmışlar. Bu broşürde kimseye hakaret yok, hiçbir bilgi yanlış değil" diye konuştu. Albayrak'ın af talebi Kılıçdaroğlu, Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak'ın görevden af talebini de değerlendirerek, "Ülke yönetimi ciddiyet ister. Halk sizi ülke yönetimi ile görevlendirmişse siz bakanlarınızı, 'kim, hangi işi en iyi yapabilir' düşüncesinden hareketle belirleyip, onu bakanlığa atarsınız. Daha 2018 Ağustos'unda 'bu iş böyle yürümez' diye 13 madde halinde saydık. Kriz varsa kavga etmenin mantığı yok. Milyonların işsiz kaldığı bir süreç. Siyasi parti, devlet değildir. Siyasi parti ne zaman ki 'ben devletim' diyorsa o zaman sorunlar başlar. Tek adam rejimi bir kişinin 'ben devletim' dediği rejimdir" dedi. Medyaya sert tepki Kılıçdaroğlu, Albayrak'ın istifa ettiği güne de değinerek şunları söyledi: "Damat istifa etti. Gerçekten istifa etti mi etmedi mi? Uzun bir sessizlik. AK Parti grubuna bakıyorsunuz orda da sessiz. Ona koşulsuz destek veren MHP'nin genel başkanın da da büyük bir sessizlik. Ne oluyor? Hazine'den sorumlu bir kişi 'ben istifa ettim' diyor. Medyaya bakıyorsunuz. Sosyal medyada yaptığı istifa açıklamasının üzerinden 17 saat geçmesine rağmen bin 780'ninden sadece 5'i veriyor. 27 saat sonra istifa dolayısıyla bir açıklama yapıldı. Ülke böyle yönetilmez. Bir ülkeyi anonim şirket gibi yönetmeye kalkarsanız sonuç budur... Kayınpeder-damat ülkeyi yönetiyorlar. Aralarında bir kavga çıkmış herkes diken üstünde. Havuz medyası tek kelime edemiyor... Asıl sorumlu bu işin tepesinde olan insandır. Damadı feda ederek buradan kaçınamazsınız. Onu geçen gün ifade ettim. Veziri verip, şahı kurtaramazsınız." At izi it izine karıştı diyor Berat Albayrak'ın istifasını duyurduğu açıklamada geçen "at izi it izine karıştı" cümlesine de değinen Kılıçdaroğlu, "Berat Bey'in yaptığı açıklama da ilginç. 'At izi it izine karıştı' diyor. Yıllardır bakanlık yapıyorsun. Ne oldu da at izi it izine karıştı? Belki Berat Bey, önümüzdeki günlerde çıkıp detaylı bir açıklama yapar" dedi. 'Umarım gerginlik son bulur' CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ermenistan'ın çekilmeyi kabul etmesi ve Azerbaycan'ın işgal altında bulunan topraklarını geri almasına ilişkin ise "Azerbaycan'ın işgal altında toprakları vardı. 'İşgal son bulsun' istediler ama olmadı. Onlar da son çare olarak savaştılar. Sayın Aliyev aslında çok sıcak bir mesaj verdi, 'Biz Ermenilere değil Ermenistan yönetimine karşıyız' dedi. Umarım Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki gerginlikler son bulur, daha sıcak dostluklar başlar. Umarım bir barış süreci gerçekleşmiş olur" diye konuştu. 'Yaralar hızla sarılıyor' Kılıçdaroğlu, İzmir’de meydana gelen depremle ilgili, "Belediye başkanlarımız el ele vererek son derece güzel bir çalışmayı kararlılıkla sürdürüyorlar. Yaralar hızla sarılıyor. Yıkılan hane sayısı 143. Acil yıkılması gereken hane sayısı 831. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait 224 konut eşyaları ile birlikte tamamlandı ve depremzedelere verilecek. Hilton Oteli'nin 380 odası depremzedelere açıldı. İzmir Gaziemir semt garajının bulunduğu bir yerde 58 daire depremzedelere tahsis edildi. Hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak. 'Bir kira bir yuva' dayanışmasına gelen para 30 milyonu aşmış durumda. Bu da çok değerli bir birikim. Orta hasarlı binalara yönelik olarak da her daireye 5 bin lira ödeme yapılacak. Yaralar hızlı bir şekilde sarılıyor. 857 çadır belediye tarafından hizmete sunulmuş durumda" dedi. 'Bize görev düşüyor' Kılıçdaroğlu, CHP'nin hazırladığı yeni KOBİ paketine ilişkin, "KOBİ'lerin yüzde 20'sinin borçlarının döviz olması büyük bir risk. KOBİ'lerin ortak talepleri, 'ekonomide istikrar, güven istiyoruz' diyorlar. Arkadaşlarım gittiler, bütün illerde OSB'lerde üreticiler ile görüştüler. Yüzde 90'ının CHP'nin önerilerinden haberi yok. Demek ki bizim bir eksiğimiz var, demek ki biz bir şeyi yapamıyoruz. Bu bağlamda hepimize görev düşüyor. Bize çok konuşan adam lazım değil, çok bağıran adam da lazım değil, bize dünya ile kavga eden adam da lazım değil. Konusunda uzman, birikimli olan, istişareyi bilen, uygarca tartışabilen yöneticiye ihtiyacımız var" diye konuştu. KOBİ önerileri CHP lideri Kılıçdaroğlu, KOBİ paketinde yer alan önerilerini ise şöyle sıraladı: "Ertelenen vergiler ve banka kredileri için vadelendirme imkanı getirilmelidir. KDV sistemi baştan revize edilerek girdi-çıktı farkları ortadan kaldırılmalı, şirketlerin devletten tahsil edilemeyen KDV alacakları süratle ödenmelidir. KOBİ'lerin kredi piyasalarında direncini artırmak için yararlanabilecekleri finansman seçenekleri genişletilmelidir. Katma değeri yüksek ürün üretecek firmalar için özel kredi ve vergi desteği sağlanmalıdır. Teşvikli kredilerin yerinde kullanıldığını ölçmek amacıyla teşvik kredisi denetim mekanizması da oluşturulmalıdır. Asgari ücret tamamen vergi dışı kalmalıdır. İşvereni rahatlatıyorsanız işçiyi de rahatlatacaksınız. Kamu ihale sistemi KOBİ'lerden alımları teşvik edecek şekilde değiştirilmelidir. Devlet kurumlarına satılan mallar dolayısıyla üreticinin kamuda bekleyen alacakları süratle ödenmelidir. Bütün OSB'lerde teknoloji liseleri kurulmalıdır. KOBİ'lerin uluslararası pazarlara erişimi desteklenmelidir. Teşvik sistemi bölgesel ve sektörel faktörler göz önünde bulundurularak dizayn edilmelidir."

Editör: Ömür Ünver