Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye'nin birtakım savunma sanayii ara malı ambargolarıyla ve tehditlerle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Kameralarla tehdit etmeye, ambargo koymaya çalıştılar... Artık ambargolarla yıldırabilecekleri bir Türkiye yok" dedi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı'nın (SSB) 35'inci kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen programda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği mesaj okundu. Konunun üzerine seferberlik ruhuyla gittik Erdoğan mesajında, savunma sanayiini geliştirme gayretlerinin önünün hep, doğrudan veya dolaylı olarak bir şekilde kesildiğini belirterek, "Hükümete geldiğimizde savunma sanayiindeki dışa bağımlılığımızın artık milli güvenliğimizin ötesinde bekamızı tehdit edecek düzeye ulaştığını gördüğümüz için bu konunun üzerine adeta seferberlik ruhuyla gittik. Bugün Türkiye, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara ve uyguladığı gizli- açık ambargolara rağmen, sınırları içinde terörle mücadele operasyonlarını rahatça yapabilmesini, sınırları dışında barış harekâtları yürütebilmesini, savunma sanayiinde bu dönemde elde ettiği ilerlemeye borçludur. Özellikle son 5- 6 yılda sürdürülen ve başarıyla bitirilen çalışmaların büyük katkısı olmuştur. Kahraman askerlerimiz sahada canları pahasına mücadele ederken, onlara vereceğimiz en büyük destek savunma sanayiimizi daha ileriye taşımak olacaktır" dedi. "Savunmada dışa bağımlılık oranı yüzde 30'ların altına indi" Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 35 yaşını kutlayan SSB'nin gençliğinin zirvesinde bulunduğunu belirtirken, Başkanlığa gerçekleştirdiği yerli ve milli projelerle başarılar ve ilklerle dolu nice yıllar diledi. Oktay, özellikle son 18 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyon ve liderliğinde hayata geçen milli teknoloji hamlesinin, savunma sanayiinde sağlanan başarılarla sembolleştiğine işaret ederek şunları söyledi: "Savunma sanayii alanında her zaman vurguladığımız bir husus var; kendi imkânlarımızla imal edebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan satın almamak ve yerlilik- millilik oranlarımızı daima yükseğe taşımak. Sizlerin de gayretleriyle, emekleriyle savunma sanayii yerlilik oranında önemli ilerleme kaydettik. Savunma ürünlerinde yüzde 70 oranında dışa bağımlı haldeyken bugün bu oran yüzde 30'ların altına inmiştir. Tüm kritik malzemelerde yüzde yüz kendimize yeter hale geldiğimiz güne kadar durmadan, yorulmadan çalışacağız. Milli savunma projesi sayımız 62'den 700'e yükselmiştir. Sadece son 5 yılda 350 yeni proje başlatılmıştır. Bu başarı da hepimizin. Sektörde faaliyet gösteren firma sayımız ise 56'dan bin 500'e yükseldi, bu başarı da hepimizin. Üstelik dünyanın ilk 100 savunma şirketi listesinde 7 firmamız bulunuyor. Türk savunma sanayi firmalarının dünya pazarındaki payı ve gücü her geçen gün daha da artıyor. 2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı 2019 yılı itibariyle üç milyar doları geçti." 'İHA, SİHA VE TİHA üretiminde dünyanın ilk 3-4 ülkesi içindeyiz' Yerli savunma sanayiindeki bu atılımın ekonominin gelişimine de katkı sağladığına dikkat çeken Oktay, "Kara ve deniz savunma araçlarında dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. Yeterli mi, hayır, yeni hedefimiz uçak gemileri, inşallah bunu da başaracağız. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise dünyanın ilk 3-4 ülkesi içindeyiz. Yurt içinde gerçekleştirdiğimiz başarılı terör operasyonları ile Barış Pınarı, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi sınır ötesi operasyonlarımızda, insansız hava araçlarımız başta olmak üzere milli savunma ürünlerimiz, kahraman ordumuzun gücüne güç katmıştır. Kendi savunma ihtiyaçlarımızı milli imkânlarla karşılamanın yanında dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarına cevap verebilen bir konumdayız. Bunun en güncel örneği, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'daki toprakları için yürüttüğü haklı mücadelede kullandığı İHA ve SİHA'larımızdır" diye konuştu. Tehditlerle karşı karşıya kaldık Türkiye olarak Azerbaycan'ın topraklarını işgalci Ermenistan'dan geri almak için verdiği mücadeleyi desteklediklerinin altını da çizen Oktay,  "İhtiyaç duyduğunda tüm savunma imkânlarımızı can Azerbaycan'la paylaşmayı sürdüreceğiz. Bedeli ne olursa olsun, 'Haklının yanında olur, hakkaniyetten ayrılmayız' demiştik. Geçmişte olduğu gibi bu süreçte de yine bir takım savunma sanayii ara malı ambargolarıyla ve tehditlerle karşı karşıya kaldık. Bu ambargolar ve tehditler kritik malzemelerde yüzde yüz yerli ve tam bağımsız savunma sanayi hedefimize erişmekte bizleri daha da kararlı kılmaktan, savunma sanayimizin kahramanlarını daha da motive etmekten başka bir işlev göremez" dedi. Ona da geliştiriyoruz Fuat Oktay, AKINCI ve Bayraktar TB3'ün motor ve görüntüleme birimlerine bazı ambargoların söz konusu olduğunu, hemen yerli TEI motorunun üretim bandına entegre edildiğini ifade etti. Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarında sürdürdüğü mücadeleye destek veren SİHA'larda kullanılan kamera sistemi ile ilgili ambargo açıklamasına atıfta bulunan Oktay, "Bize ambargo koymaya cüret eden ülkelerden bahsediyorum. Kameralarla tehdit etmeye, ambargo koymaya çalıştılar. Bugün gördük basına da yansıdı. Şimdi onu da geliştiriyoruz, hem de dünyanın en iyisini yapacağız. Bizi motive ederler. Artık ambargolarla yıldırabilecekleri bir Türkiye yok. Karada ALTAY, EJDER, ve PARS, denizlerde MİLGEM gemileri, havada GÖKBEY, AKINCI, AKSUNGUR ve ANKA, gök kubbede KORAL, HİSAR ve KORKUT'la milli güvenliğini milli teçhizatıyla sağlayabilen bir Türkiye var. Savunma sanayii ekosistemi zengin, alt yapısı sağlam ve dinamik bir Türkiye var" açıklamasında bulundu. Oktay, "Türkiye, yakın bir gelecekte daha üstün teknolojilerle insanlı ve insansız savaş uçağına, orta ve uzun menzilli hava savunma sistemlerine, insansız kara savunma araçlarına sahip ve tasarımdan üretime lider konumdaki ülkelerden biri olacaktır" dedi.  

Editör: Ömür Ünver