Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu dönemde attığımız her adımda, uğradığımız gizli açık saldırıların bir tarafında mutlaka ekonomi vardır. Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon prangasıyla modern kapitülasyonlara mahkum etmek isteyenlere karşı şimdi de tarihi bir mücadele veriyoruz" dedi. Atatürk'ün ölümünün 82'nci yıl dönümü nedeniyle, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma töreninde konuşan Erdoğan, ekonomiye yönelik mesajlar verdi. Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle: Gazi'nin tavsiyesine uygun şekilde ilim ve akıl yolundan gidiyoruz "Bu tür yıl dönümlerini, anma ve tazim sunma yanında nereden nereye gelindiğinin ve nereye gidildiğinin muhasebesi olarak görmekteyim. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılını bundan 10 sene önce ilan ettiğimiz hedeflerle, işte böyle bir fırsata dönüştürmeye çalıştık. Bu tür büyük muhasebelerin aynı zamanda gelecekteki daha büyük hedeflerin de hazırlıkları olduğuna inanıyorum. İstanbul'un fethinin 600'üncü yılı olan 2053'ü ve Malazgirt Zaferi'nin 1000'inci yılı olan 2071'i işte bunun için önemsiyor, yeni vizyonlarımızın nirengi noktaları olarak kabul ediyoruz. Ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesini 'Benim manevi mirasım ilim ve akıldır' diyen Gazi Mustafa Kemal'in arzu ettiği şekilde yürütüyoruz. Gazi'nin bu tavsiyesine uygun şekilde ilim ve akıl yolunda giderek hatırasını yaşatmak yerine onu dogmalaştırmak suretiyle mirasının içini boşaltmaya çalışanları da milletimizin takdirine havale ediyoruz. Vesayetin sinsi oyunlarının, terör örgütlerinin kanlı saldırılarının, halkımızı ve vatanımızı bölmek için sınırlarımıza yapılan tacizlerin, darbe girişimlerinin, ekonomimize yönelik sabotajların gerisinde hep bu kavga vardı. Türkiye bir asır önce başlattığı İstiklal Harbi'ni yeniden ve daha güçlü şekilde sürdürdüğü için böylesine derin ve alçakça bir kuşatmaya maruz kaldı. Şayet eskiden hep olageldiği gibi ülkemize çizilen o dar sınırların içinde kalsaydık, teslimiyeti reddetmeseydik, milletin değil vesayetin dediğini yapsaydık bu sıkıntıların hiçbirini yaşamazdık... Bugün Türkiye sadece sınırları içinde değil sınırları dışında da güç ve umut kaynağıysa bunu milletimizle birlikte verdiğimiz mücadeleye borçluyuz."   Cumhuriyetin kuruluş dönemindeki temel göstergeleri bugünkü verilerle karşılaştıran Erdoğan, şunları kaydetti: "Nereden nereye? Ülkemizdeki toplam yabancı sermaye yatırımları 50 milyon dolar civarındaydı. Son 18 yılda bu rakam 223 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye'nin zengin sulama ve enerji üretimi potansiyeli hiç kullanılmamış haldeyken, bugün 6,6 milyon hektar alanda sulama yapabiliyoruz. Yerli kaynak kurulu gücümüz 58 bin 294 megavata yükselmiş durumdadır. Yani enerji üretimimizdeki yerlilik oranı ise yüzde 62'yi geçmiştir." Ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim iddia edebilir? Son 18 yılda üzerinde en çok durdukları konuların başında ekonominin geldiğini belirten Erdoğan, "Esasen bu dönemde attığımız her adımda, uğradığımız gizli açık saldırıların bir tarafında mutlaka ekonomi vardır. Siyasi ve ekonomik hiçbir göstergesi ülkemizle mukayese edilemeyecek pek çok devletin önümüze geçirilmesi tamamen bu mücadelenin bir parçasıdır. AB tam üyeliği süreci başta olmak üzere, uluslararası tüm siyasi ve ekonomik platformlarda bunu yaşadık, yaşıyoruz. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarının objektif kriterlere göre verildiğini söyleyebilecek kimse çıkamaz. Batı basınında ülkemize yönelik eleştirilerin gerçek ve samimi temellere dayandığını söyleyebilecek kimse çıkamaz. Doğu Akdeniz'de somut örneğini gördüğümüz üzere, Türkiye'ye karşı haksız, hukuksuz, adaletsiz girişimlerde bulunanların kayıtsız şartsız desteklenmesinin gerekçesini söyleyebilecek kimse çıkamaz. Böyle bir iklimde ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim iddia edebilir?" diye konuştu. Dünyada yaşanmakta olan genel ekonomik sıkıntıların, koronavirüs salgınıyla birlikte daha da ağırlaştığını söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin en az kayıpla süreci yönetmeyi başardığının altını çizdi ve "Gazi Mustafa Kemal'in ve Cumhuriyetin ülkemize en büyük hizmetlerinden biri tüm baskılara, tehditlere, ısrarlara rağmen kapitülasyonları kaldırmak olmuştur. Şimdi biz bunu bir adım daha öteye taşımanın gayreti içindeyiz... Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon prangasıyla modern kapitülasyonlara mahkum etmek isteyenlere karşı şimdi de tarihi bir mücadele veriyoruz" ifadesini kullandı. Atatürk'e en büyük armağan olacak "Bizim kalkınma politikalarımızın ve uygulamalarımızın merkezinde daima istihdam yer almıştır" diyen Erdoğan, "İşsizlik azalmaya devam ediyor. Ülkenin zenginliğini istihdamı güçlendirerek ve refahı yaygınlaştırarak halkına dağıtamayan bir devletin varlığını sağlıklı biçimde ve uzun süre sürdürmesi mümkün değildir. Bunun için ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi 83 milyonun tamamına teşmil ederek planlıyoruz. İnşallah bugüne kadar pek çok alanda ülkemizi hedefine ulaştırdığımız gibi ekonomide de dünyanın ilk 10'una girmesini de başaracağız, sağlayacağız. Bunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e en büyük armağan olacağına inanıyorum” dedi.  

Editör: Ömür Ünver