Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Karbastı köyü ve bağlı mezralarında, bir asrı aşkın süredir doğal yöntemlerle çeltik ekimi yapılıyor. Ilıman iklim yapısında birçok sebze ve meyve çeşidinin yetiştirildiği köyde çiftçiler, 500 dönümlük arazide ektikleri 'Kursunç pirinci'nde bu yıl iyi bir verim bekliyor. Her yıl mayıs ayında çeltik ekmek için sabah saatlerinde tarlaların yolunu tutan çiftçiler, akşama kadar yalın ayakla çalışarak, dizlerine kadar gömüldükleri çamurlardan havuzlar oluşturup, içini su ile dolduruyor. Hizan ilçesine bağlı Karbastı köyünde tüm zorluklara rağmen imece usulüyle çamurlu tarlalarda çalışan çiftçiler, su dolu havuzlara çeltik tohumlarını ekerken, zaman zaman türküler de söylüyor. Atadan kalma yöntemlerle herhangi bir ilaçlama yapılmadan üretilen çeltik, çiftçilerin en önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor. İlkbahar aylarında ekilen pirinçlerin, eylül ayı başlarında hasadına başlanıyor. Bölgede 'Kursunç pirinci' olarak bilinen ve 1700 rakımlı köylerde yetiştirilen pirinçler, bölge illeri başta olmak üzere Türkiye'nin birçok iline satılıyor. Köylüler, bu yıl, 500 dönüm araziye ekilen pirinçten iyi verim beklediklerini söylüyor. Kursunç pirincinin coğrafi işaret alarak tescillenmesini isteyen çiftçiler, bu konuda yetkililerden destek bekliyor. 'KÖYLÜLERLE BİRLİKTE PİRİNÇ HASADI YAPTI' Köylülerle birlikte tarlada pirinç hasadı yapan Bitlis Tarım ve Orman Müdürü Rıfat Çelik, kentte iki yerde üretilen pirincin hasadına başlandığını ve bu çalışmanın tamamen imece usulüyle yapıldığını söyledi. Çelik, "Yaklaşık 1700 rakımdaki Karbastı köyünde, mayıs ayında köylü kardeşlerimizle beraber ekimini yaptığımız çeltik tarlalarında hasat yapmaktayız. Çeltik, Bitlis ilimizde iki yerde yetişmektedir. Çeltikli ve Karbastı köyümüzde. Şu an Karbastı köyünde hasadını yaptığımız pirinç çeşidi, yüzyıllardır atadan kalan tohumlarla yapılıyor" dedi. 'KURSUNÇ PİRİNCİ BİR ATA TOHUMUDUR' Karbastı köyü ve bağlı 6 mezrasında üretilen pirincin çok kaliteli olduğunu ifade eden Çelik, "Kursunç pirincimizin temel özelliği, yüzyıllardan gelen ata tohumudur. Üretim şekli tamamen organiktir. Herhangi bir kimyasal katkı maddesi yoktur. Ekim zamanında tamamen hayvan gübresi kullanılmaktadır. Karbastı köyünde üretilen pirinç, Türkiye'nin birçok iline gönderiliyor. Köyde 500 dönüm alanda çeltik üretimi yapılmaktadır. Suyun varlığı çok önemli. Köyün su ihtiyacı karşılandığı yıllarda bu rakam 1000 dönüme çıkmaktadır. Bu yıl sanırım sulamada biraz problem vardı. Dönüm başı yaklaşık 450-500 kilogram pirinç elde ediliyor. 200 ton civarında köyde pirinç üretimi yapılmaktadır. Kadim tohum, ata tohum, organik yöntemlerle üretildiği için besleyicilikte ve sofrada yeri çok yüksektir. Katma değeri yüksek olduğu için pazar konusunda herhangi bir sıkıntı yoktur. Buradan Türkiye'nin her tarafına, Trakya'ya, Akdeniz'e, Karadeniz'e kadar sofrasına, lezzetine düşkün insanlar tanımaktadır. Dolayısıyla daha ürünümüz pazara düşmeden sipariş üzerine Türkiye'nin her tarafına gönderilmektedir. Geçen yıl kilosu 20 TL'ye satıldı. Bu yıl 25-30 TL arasında satılmasını bekliyoruz" diye konuştu. 'PİRİNCİN KÖYE KATMA DEĞERİ 6 MİLYON TL' Çelik, pirincin köye katma değerinin yaklaşık 6 milyon TL civarında olacağının altını çizerek, "Geçen yıla nazaran bu yıl rekolte iyi. Köyümüzün su ihtiyacının karşılanması gerektiğini gördük. Şu dağların eteklerinden, su kaynaklarından köy merkezine suyun getirilmesi önem arz etmektedir. İnşallah sulama projesini yapacağız. Kursunç pirincimizin aynı şekilde pazarında katma değerini artırmak üzere, Tarım İl Müdürlüğü çalışanları olarak, bu ürünümüze coğrafi işaret almayı düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızı başlattık. Aynı şekilde sayın Cumhurbaşkanımızın muhterem eşlerinin himayesinde organize edilen ata tohumu gen bankacılığını da biz önemsiyoruz. Bu ata tohumlarımızı kaybetmemek üzere, tohumlarımızı toplayıp, gen bankamıza gönderiyoruz. Bu yıl inşallah Karbastı pirincimizi göndereceğiz. Gen bankamızda saklayacağız. Sonraki nesillere de aktarmış olacağız" ifadelerini kullandı. DHA
Editör: Ömür Ünver